Ayhan Işık, 05 Mayıs 1929’da İzmir’in Konak ilçesinde Karataş semtine bağlı Mithatpaşa Caddesi üzerinde bulunan, iki katlı tarihi bir Rum evinde, altı çocuklu Selanik göçmeni Işıyan Ailesi’nin son çocuğu olarak dünyaya geldi.
Işıyan Ailesi, 1924’te Lozan Antlaşması’nın hemen ardından gerçekleşen Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesinde yerleşmişti İzmir’e. Ayhan, kendisini hep ‘Işıyan Ailesinin tekne kazıntısı’ olarak tanımladı. 1970’lerin sonuna doğru yazmaya başladığı ve hayata vedasından sonra tefrika edilen ‘Hayatım’ adını verdiği hatıralarında çocukluğu için şöyle yazmıştı:
"Çocukluk günlerim bilinen yaramazlıklar ve onların sonuçları ile geçti. Annemi, hep telaşlandırmışımdır."
Ayhan Işık, o dönemde Yeşilçam’ın göz dolduran jönü, en sevilen bıyıklısı, kadınların hayran olduğu, erkeklerin onun gibi olmak istediği Taçsız Kral, olarak tarif edilirdi.
Oyunculuk konusunda yetenekleri sınırlıydı; ama çok çalıştı ve bu uğurda hep bir şeyler öğrenmek için koşturdu. Disiplinli duruşu, topluma örnek bir birey oluşu ile usta yönetmenlerin elinde dantelâ gibi özenle işleniyordu. Işık, 50 yaşında hayatını kaybetti.