Allah sevgisi ile yazdığı her bir şiir ve yürüdüğü yollarla nefsini terbiye etmesini bilen Aşık Yunus Emre…
Asırlar öncesinde dünyada 82 yıl yaşadığı düşünülüyor Yunus Emre’nin. Düşünülüyor diyorum, çünkü şiirleri pek sevilmiş ve dillerden dillere dolaşa dolaşa düşmüş kayıtlara.
Yunus Emre’nin yaşamından çıkarılan iki ders vardır;
Bir, kişinin ani kararlar vererek kendine güvensizlik yapmaması gerektiği,
İkincisi de, pişman olduğunda Yunus Emre gibi, “Ben pişman oldum” diye yürüdüğün yolu geri dönmekten asla gocunmamaktır.
Bu durum kişiyi ancak yüceltir.
Yunus Emre’nin doğduğu yer ve zaman konusunda kesin olan bir bilgi yok.
Ancak 13. Yy’in ikinci çeyreği ile 14. yy’in ilk çeyreğinde yaşadığı düşünülüyor ve babasının İsmail Efendi olduğu biliniyor.
Şöyle bir bilgi de mevcut: Yunus Emre, Anadolu tarihinin en karışık dönemlerinden birinde dünyaya geldi. Bâbâîler İsyanı patlak vermişti ve Anadolu Selçuklu Devleti, Kösedağ Savaşı’nda Moğollara mağlup olarak çöküş dönemine girmişti. Resmi kaynaklara göre net bir tarih söylemek gerekirse de, tarih 1238 yılını gösteriyordu.
Yine kayıtlara göre Batı Anadolu’da Sakarya nehri çevresinde bir yerlerde doğmuş olabileceği düşünülüyordu; bazı kaynaklara göre ise, Karamanlıydı.
Adına gelince, Yunus adını gerçekten ona ailesi mi vermişti, bilinmez. Ancak günümüze adının ulaşmasını sağlayan şiirleriydi. Çünkü hemen her şiirinde adının Yunus olduğunu söyleyecekti. Emre lakabıysa, on bir şiirinde geçecekti.