Afyonkarahisar'da "Türk Tarihinin Dönüm Noktası: Büyük Taarruz ve 30 Ağustos" Paneli Gerçekleştirildi
Afyonkarahisar’da 30 Ağustos Zafer Haftası etkinlikleri kapsamında "Türk Tarihinin Dönüm Noktası: Büyük Taarruz ve 30 Ağustos" başlıklı panel düzenlendi. Panelde, Türk tarihinin kritik dönüm noktası hakkında derinlemesine bilgi verildi ve etkinlik, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.
Panel, Türk Tarih Kurumu arşivlerinden derlenen fotoğraflarla zenginleştirilen sergi, Milli Mücadele dönemi ve Batı Cephesi'ndeki kahramanlık öykülerini gözler önüne serdi. Bu sergideki fotoğraflar, katılımcılara o günlerin zorluklarını, fedakarlıklarını ve milletin bağımsızlık mücadelesinin derin izlerini bir kez daha hatırlattı.
Panele, Vali Yardımcısı Fatih Topuz, Belediye Başkan Yardımcısı Eylem Ayar, İl Jandarma Komutanı Albay Tolga Yağan, protokol üyeleri, misafir akademisyenler, Afyon Kocatepe Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin ve çok sayıda davetli katıldı.
“Tarihi Zaferleri Anmak ve Geleceğe Aktarmak İçin Bir Aradayız”
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen açılış konuşmasında; “Türk Tarihi Kurulu’nun düzenlediği bu özel etkinlikte sizlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası doğrultusunda, Türk tarihinin köklü değerlerini ve bu değerler uğruna verilen mücadelenin önemini anmak için toplandık. Türk Tarihi Kurulu olarak, bu topraklarda kazandığımız büyük zaferlerin ve tarihi olayların ışığında, tarihimizin daha iyi anlaşılmasını ve geleceğe aktarılmasını sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu anlamlı günde, hep birlikte Türk milletinin geçmişteki başarılarını ve mücadelesini bir kez daha yüceltmek, ülkemizin ulusal hafızasında bu değerleri yaşatmak için buradayız. Katılımınız ve desteğiniz için teşekkür ederim.” İfadelerini kullandı.
Sakarya'dan Büyük Taarruza: Türk Ordusunun Zafer Yolculuğu
Prof. Dr. Selma Yel; “19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlatması, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ilk adımıdır. 1920 yılı, bu mücadelenin hazırlık ve stratejik planlama süreci olarak geçmiştir. 1921 yılı ise askeri mücadelenin ve stratejinin merkezde olduğu bir yıl olmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi, 23 Ağustos- 13 Eylül 1921 tarihleri arasında gerçekleşmiş ve bu savaş, Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi, Türk ordusunun moralini büyük ölçüde artırmış ve Yunan ordusunun taarruz gücünü kırmıştır. Bu zafer, Türk milletinin ulusal bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktasıdır. Ağustos ayının bu süreçteki rolü oldukça önemli; tarih boyunca bu ay, stratejik açıdan önemli zaferlere ev sahipliği yapmıştır.” dedi.
Diplomasi ve Stratejiyle Kazanılan Büyük Zaferin Hikâyesi
Afyon Kocatepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin; “Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin sorumlu bir şekilde İngiltere, İtalya ve Fransa gibi ülkelerle olan ilişkilerini şekillendirdi. Özellikle Kazım Karabekir'in liderliğinde Ermenilere karşı yürütülen başarılı mücadele, bu sürecin önemli bir parçasıydı. Aynı şekilde, Güney Cephesi'nde Urfa, Antep, Maraş ve Anadolu'nun savunmasında elde ettiği sonuçlar da tarihe altın harflerle yazıldı. Fransa ile imzalanan Ankara İttifakı ve Güney Cephesi'nde gerçekleştirilen projeler, büyük taarruz öncesinde yapılan diplomatik çabaların ve askeri hazırlıkların bir sonucuydu. Bu dönemde, hukuki ve diplomatik temaslar da büyük önem taşıdı. Paris'te gerçekleştirilen temaslar ve askeri hazırlıklar, Anadolu'yu düşmandan temizlemek için kritik bir rol oynadı.” şeklinde konuştu.
Büyük Taarruz ‘un Diplomatik Etkileri
Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan; “Büyük Taarruz, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda diplomatik bir dönüm noktasıdır. Türk ordusunun ilerleyişi, o dönemde Avrupa'da büyük bir endişe yaratmıştır. Bu zafer, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığını dünyaya gösterdi ve Avrupa'nın Türkiye’ye bakışını kökten değiştirdi. Bu süreçte diplomasi, askeri zaferle birlikte şekillendi ve Türkiye’nin yeni bir uluslararası konum kazanmasına zemin hazırladı. Büyük Taarruz, sadece Anadolu'nun değil, aynı zamanda Türkiye'nin diplomatik sahadaki bağımsızlığının da ilanıdır.” dedi.
Panelin ardından gerçekleştirilen sergi, ziyaretçilerin ilgisine sunuldu. Fotoğraflar, Batı Cephesi'nde yaşananları belgelerle destekleyerek ziyaretçilerin Millî Mücadele dönemine dair daha derin bir anlayış geliştirmelerini sağladı. Panel soru cevap ile sona erdi.
>>HİLAL PARLAK – ELİF KELEM
ŞEYDA YEŞİLÇAY