Afyonkarahisar’dan Yükselen Çığlık: “Kadınlar için yaşam bir haktır”
Son dönemde kadınlara ve çocuklara yönelik artan şiddet ve istismar olaylarına tepki olarak, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Kadın Kolları tarafından "Kadınlarımız için, Çocuklarımız İçin, Geleceğimiz İçin, Yaşamak İçin, Özgürlük için" temalı bir yürüyüş düzenlendi.
Dikkat çeken programa Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, CHP Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Büşra Dişçioğlu başta olmak üzere çok sayıda üye ve vatandaş katıldı. Kentin merkezindeki tarihi Afyonkarahisar Garı’ndan başlayan yürüyüş, coşkulu bir kalabalığın katılımıyla gerçekleşti. Son dönemde kadınlara ve çocuklara yönelik artan şiddet, istismar ve hak ihlallerine karşı bir tepki olarak düzenlenen yürüyüş, toplumun vicdanını yaralayan bu olaylara karşı güçlü bir mesaj niteliği taşıdı. Kadınlar, ellerinde pankartlar ve sloganlarla "Kadın, Yaşam, Özgürlük" taleplerini haykırarak Anıtpark’a kadar yürüdüler.
Başkan Köksal: “Kadınlar ve çocuklar için yaşam bir haktır”
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, kadınların yaşam hakkına vurgu yaptığı konuşmasında, kadın cinayetleri ve güvenli yaşam konularına dikkat çekti. Başkan Köksal; “Kadınlar için yaşam bir haktır. Burada, bir pano önündeyiz; bu panodaki isimler yalnızca birer isim değil, hayalleri ve umutları olan genç kızlar. Ne yazık ki, her geçen gün yeni bir kadın cinayeti haberi alıyoruz. Bu ülkede sadece kadın oldukları için öldürülen kadınlarımız var. Artık güvenli bir yaşam, kadınlar için hayal olmaya başladı. Sokaklarımız güvenli değil. Kadınlar sadece huzur içinde yaşamak istiyor. En doğal hakkı, yaşam hakkıdır. Bugün burada, yaşam hakkı için bir araya geldik. Yanımda acılı bir baba, Fehmi Baba var. O, 19 yaşındaki evladını kaybetmiş. Kendisine bir söz bulamıyorum. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Gencecik bir kızı hayattan koparanlara yazıklar olsun. Yasalarımızın bu konuda daha ağır yaptırımlar içermesi gerekiyor. Mecliste yıllarca bunun mücadelesini verdim. Kadınlar için yaşam en doğal haktır. Belediye başkanı olarak, Afyonkarahisar’da hava karardıktan sonra halk otobüslerinde kadınların yanlarında erkek yoksa durak beklemeksizin istedikleri yerde inebilmelerini sağlayacağız. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı bu projeyi, kadınlarımızın güvenliği için biz de hayata geçireceğiz. Kadın danışma merkezlerimizle de yanlarındayız. Şiddet gören kadınlara, PDR derneği ile yaptığımız anlaşma neticesinde psikolojik destek sağlanacak. Ayrıca, baro seçimleri sonrası seçilen yönetimle görüşerek, şiddete maruz kalan kadınlar için hukuki destek sağlamak amacıyla gerekli adımları atacağız. Kadınlarımızın sonuna kadar yanındayız. Onların yaşamı ve en iyi şekilde yaşamaları için mücadele edeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkede kadınlara haklarını tanımış, bizi insan yerine koymuştur. Atatürk'ün dediği gibi, ‘Ey kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.’ Artık yeter diyoruz. Kadınlar ölmesin, kadınlara kalkan eller kırılsın. Hep birlikte bu mücadelede yer alacağız.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Kadınlar ve Çocuklar İçin Yaşamak İstiyoruz: Artık Korku Egemenliğine Son!”
CHP Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Büşra Dişçioğlu: “Cehennem gibi günler yaşıyoruz. Gencecik kızlarımızın acı kaybı, katledilen kadınlarımızın haberleri ve sosyal medya üzerinden çocuklarımıza yapılan işkenceler; bilgimizin bu denli ulaşılabilir olması ve korunamaması korkunç sonuçlar doğuruyor. Aramızda sözlü, fiziksel ya da teknolojik araçlar kullanılarak tacize uğramayan var mı? Ölümle tehdit edilmeyen, hiç şiddete uğramayan kaç kişiyiz? Sıradakinin burada, bugün bulunan kadınlarımız, çocuklarımızdan, gençlerimizden olmayacağını bilmiyoruz. Korkuyoruz ve yaşamak istiyoruz. Evet, sadece yaşamak istiyoruz. Artık bu kadar basit isteklerimiz, insanca yaşamak, hakça yaşamak, ekonomik rafa içinde yaşamak, gelecek kaygısı olmadan yaşamak değil; yalnızca yaşamak kaldı elimizde. Ama o bile güvence altında değil. Evde ya da sokakta, gece ya da gündüz, kalabalıkta ya da tenhada, hiçbir anımızda güvende değiliz. Bugün 12 Ekim. Geçtiğimiz 12 günde 9 kadınımızın ölümü haberini aldık. Ekim ayının her gününe bir ölüm haberiyle uyandık. İsimlerini saymak bile yüreğimizi acıtıyor: Sibel Aygan, Gülfer Öter, Zehra Gül, İkbal Üzüner, Ayşenur, Halil, Sonay, Öztürk, Aslan, Bedriye Işık. Eylül ayında, minik narinimizin aralarında bulunduğu otuz dört canımıza toprağı verdik. Ağustos ayında ise memleketimize ateş düştü; ülkenin dört bir yanından haberlerini aldığımız otuz üç canımızdan biri, Sultantos'tu. Güpegündüz bir parkın ortasında kıydılar canına. Gencecik, on dokuz yaşında bir fidandı; hayalleri, umutları yaşayacak günleri vardı. Durmayan kadın cinayetleri, yakından şahit olduğumuz vahşet, yozlaşma ve ahlaki çöküntünün bir sonucudur. Toplumumuzun kanayan yarasının durması ve iyileşmesi, bireysel çabaların ötesinde köklü ve sistematik çözümler gerektirir. Şiddet eğiliminin arttığı, düşmanlığın adım adım aşılandığı bir toplum yerine, şiddetle mücadele etmeli; birleştirici, kucaklayıcı bir dil ve siyaset anlayışıyla toplumu şekillendirmeliyiz. Şiddetin her türlüsüyle mücadele etmeliyiz; mağduru koruyucu yasal zemin ve o yasalara işlerlik sağlayacak mekanizmalarla bu katliamı durdurmalıyız. Failler ise cezalandırılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilerek geriye giden bir düzende, korku egemenliğine hapsediliyoruz; kaderimize terk ediliyoruz. Hayır, kabul etmiyoruz. Alışmayacağız, unutmayacağız, susmayacağız. Daha fazla canımızı kaybetmeyeceğiz. Yaşamak istiyoruz. Kağıt üzerinde kalan koruma kararlarını, sığınamadığımız sığınma evlerine cezasız kalan failleri istemiyoruz. Biz katillerimizi aynı sokakta yürümek istemiyoruz. Biz birer sayıdan ibaret olmak istemiyoruz. Sokakların çocuklar için güvenli olmadığı, evlerinin dahi güvenli olmadığı bir yozlaşmanın ortasında cehennemi yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl, çocukların cinsel istismarı nedeniyle 40 binin üzerinde yeni dosya açıldı. Tüm bu yaşanılanlar hepimizi göreve çağırmaktadır. Bugün burada derneklerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, sendikalarımız, siyasi parti temsilcilerimiz, gençlerimiz, kadınlarımız ve çocuklarımızla beraber omuz omuzayız. Kadınlarımızın ve çocuklarımızın güvenliği için sesimizi yükseltmeli ve birlikte mücadele etmeliyiz. İnanıyorum ki hep beraber omuz omuza çıkacağız bu karanlıktan. Mutlaka çıkacağız.” Şeklinde konuştu. >>HİLAL PARLAK
HİLAL PARLAK