Derekarabağ köyüne gidene kadar planımızda sadece Eber gölünde toplanan kamışların haberini yapmak vardı. Kamışların toplandığı alana girdiğimizide kendimizi yüzüklerin efendisi setinde gibi hissetmiştik. Kendisine Karabağ Yiğiti diyen Ekrem Kuyucu bizi karşıladı ve Eşi Yıldız Kuyucu..
Kuyucu çifti gazetemize Eber Gölünün ve Kamış’ın hikayesini anlattıktan sonra köy yerinde adettir diyerek evlerine buyur ettiler. Tek derdi oğlunu evlendirmek olan Yıldız teyze çayları koydu ve sohbete başladık.
“KÖPEK ISIRDI AMA SESİMİ ÇIKARAMADIM”
Konu evlenmekten açılınca tabi bizde sorduk siz nasıl evlendiniz diye.
Ekrem Amca hemen lafa atıldı. “Bunun boyu kısa diye başlık parasını az verdim” dedi. Tabii o an bi gülme tuttu bizide. Çift birbiriyle o kadar iyi anlaşıyor ve o kadar neşeliylidiler ki resmen tencere kapak olmuşlardı. Yıldız Teyze’de durmadı yapıştırdı cevabı “Boydan Kaybettim boydan” dedi. E tabi bizi tekrar gülme tuttu. Eski zamanlarda yaşanan aşk ile şimdiki zamanlarda yaşanan aşkları kıyaslayan Ekrem Amca; “ Biz eskiden damda buluşurduk, samanlıkta buluşurduk şimdiki gençler çay bahçesinde evlilik kararı alıyor. Eskiden kızlar deynekle gezerdi şimdi telefonla. Ben bunu şeker çuvalı gibi sırtlandım kaçırdım. Şimdi hey yavrum hey.. Bir gün camdan konuşuyoruz köpek geldi paçamdan ısırdı kaçak göçek konuşuyoruz ya artık sesimi bile çıkaramadım. Bir gün bu ( Yıldız Teyzeyi kastediyor) buluşmaya gelmem dedi. Sinirlendim bende haliyle sokakta gördüm bunu öptüm. Üstünede bir güzel dayak yedim tabi o ayrı.” Diyerek aşk hikayelerini anlattı.
ASKERDEN SONRA ABAYI YAKMIŞ
3 abisinin olduğunu belirten Ekrem amca onlar evlenmediği için sıranın kendisine gelmediğini askerden geldikten sonrada Yıldız Teyzeye tabiri caizse abayı yaktığını söyledi.
Başlık parasını nasıl denk getireceğini düşünürken düşünmüş olmalı ki Yıldız Teyzeyi kaçırmış sonradan aileler anlaşmış tabii...
Çaylarımızı içtikten sonra Kuyucu Çiftinden musade istedik Ekrem Amca davara koyuldu, Yıldız Teyze ekmek yapmaya bizde gazetemizin yoluna. >>> ÖZEL HABER OĞUZHAN ÖZDEMİR – HAYATİ KANAT
