Enerji Bir-Sen İl Başkanı Ramazan Karaçor: Sendikal Örgütlenmedeki Tüm Adımlar Son 20 Yılda Geri Alındı
Enerji Bir-Sen İl Başkanı Ramazan Karaçor, son 20 yıllık süreçte demokratikleşme, özgürleşme ve sendikal örgütlenme alanında atılan bütün olumlu adımların geri alındığını belirtti.
Ulaştırma Memur-Sen, Memur Sen ve Enerji-Bir-Sen, birlikte düzenledikleri basın açıklamasıyla Toplu Sözleşme Hükümlerine Aykırı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi ve çözüm bekleyen konular hakkında açıklama yaptı.
“SON 20 YILDA DEMOKRATİKLEŞME VE SENDİKAL ÖRGÜTLENMEDEKİ OLUMLU ADIMLAR GERİ ALINIYOR”
Enerji Bir-Sen İl Başkanı Ramazan Karaçor, kamu görevlilerinin Anayasa ile hüküm altına alınan, uluslararası sözleşmeler ile korunan ve 4688 sayılı Kanun ile yasal çerçevesi belirlenen toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmamasına karşı seslerini yükseltmek için toplandıklarını ifade etti. Karaçor, "Zorlu bir sürecin içerisinden geçmekteyiz. Bir tarafta her yıl yeni rekorların yaşandığı yüksek enflasyon, diğer tarafta ise bütün bu kayıpları daha da büyütecek toplu sözleşme hükümlerimizin engellenmesi yer alıyor. Biz mevcut sorunların çözülmesini beklerken, bürokratik oligarşi tarafından yeni sorunlar üretilip önümüze koyuluyor. Son 20 yıllık süreçte; demokratikleşme, özgürleşme ve sendikal örgütlenme alanında atılan bütün olumlu adımlar bir bir geri alınıyor, kazanımlarımıza göz dikiliyor ve hukuk düzeni yıkılıyor. Anayasa ile hüküm altına alınan, uluslararası sözleşmeler ile korunan ve 4688 sayılı Kanun ile yasal çerçevesi belirlenen toplu sözleşme hükümlerimiz uygulanmıyor. Bugün burada bulunmamızın nedeni haklarımıza göz dikilmesidir. Anayasa Mahkemesi tarafından Mart ayında toplu sözleşme ikramiyesi iptal edildi. Kamu görevlilerinin sendikal örgütlenmesini engellemek ve sendikal pazarlık gücünü etkisizleştirmek için kamu görevlilerimizden aylık 345 ₺ kesinti yapıldı. Tasarruf tedbirleri ile personel servis hizmetinin kaldırıldığı, koruyucu giyimin engellendiği, fazla çalışma ücretinin kısıtlandığı ve toplu sözleşme hükümlerinin engellendiği görülürken, sosyal hak olan lojman kiralarına ise fahiş artışlar yapılacağı açıklandı. Sosyal hayata etkisi düşünülmeden, toplu sözleşme kazanımı olduğu göz ardı edilerek; servis hizmetinin kaldırılmasını kabul etmiyoruz. Kamu hizmetinin devamlılığını sağlama noktasında önemli bir yere sahip olan servis hizmeti, genelge ile kaldırılamaz, tasarruf tedbirlerine konu edilemez. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesini bekliyor, hem kamu görevlilerinin hem de esnafımızın olumsuz etkilenmesini istemiyoruz. Koruyucu giyim kazanımımız, 2012 yılından bu zamana 12 yıldır sürekli ve sorunsuz uygulanıyor. Madde hükmü diyor ki: ‘Kime verileceğine, nasıl verileceğine, ne zaman verileceğine, nasıl muhafaza edileceğine ilişkin usul ve esaslar yetkili sendika ve ilgili kurum tarafından belirlenir.’ Madde hükmü açık ve net olmasına rağmen, bu kazanımımız, bugün ne oldu da önce Maliye bürokrasisi tarafından yazıyla, daha sonra da genelge ile kısıtlanmaya çalışılıyor. Koruyucu giyim kazanımımızın önündeki tüm haksız, hukuksuz ve yersiz engellemelerin bir an önce kaldırılıp, kamu görevlilerinin haklarının teslim edilmesini bekliyoruz. Fazla çalışma ücreti, tüm sendikalarımızın hizmet kolu toplu sözleşmelerinde 2012 yılından bugüne kadar yer alan bir husustur. Toplu sözleşmelerimizde fiili çalışmaya bağlı olmaksızın ödenmesi öngörülen fazla çalışma ücretleri, yıllar sonra bir anda fiili çalışma yapılması şartına bağlanmaya çalışılıyor." şeklinde konuştu.
Ulaştırma Memur-Sen İl Ba“AKITTIĞIMIZ TERİMİZİN KARŞILIĞI VERİLSİN”şkanı Hasan Gürrer ise toplu sözleşme kazanımlarının korunması ve mali haklarda adil düzenlemelerin yapılması talep ettiklerini kaydetti. Gürer, "Bütçe ile belirlenen saat başı 10 lira 10 kuruş olan fazla çalışma ücreti ile bir ekmek bile alınamazken, bu ücretin güncellenmesi yerine kaldırılması ya da ödenmemesi talimatlandırılıyor. Bu tasarrufun bütçeye ne kadar getiri sağlayacağı sorgulanmalıdır. Biz diyoruz ki, angarya olmasın, akıttığımız terimizin karşılığı verilsin, toplu sözleşme hükümlerimiz engellenmesin, parasal maliyet için hukuksuzluk ve sosyal maliyet üretilmesin. Servis, koruyucu giyim ve fazla çalışma ücreti, toplu sözleşme kazanımımızdır ve anayasal haklarımız genelge ile engellenemez. Lojman kiralarının rayiç bedeller üzerinden yenilenmesi konusu tam bir muammadır. Vatandaşlara %25 kira artış sınırı getirip kamu görevlilerine rayiç bedeller üzerinden kira alınması, sosyal tesis ve kampların özelleştirilmesi planlanıyor. Ocak ayında lojman kiralarına %25 zam yapıldı ve yeniden zam yapılmak isteniyor, bu da kamu görevlilerinin gelir sıkıntısını büyütüyor. Kamu görevlisi bu gelirle sadece devletin sosyal tesislerine gidebiliyor, lojmanda hayatını sürdürebiliyor, kamplarda ailesini tatile çıkarabiliyor. Bu müdahaleler kabul edilemez.” dedi
“MALİ, SOSYAL VE ÖZLÜK HAKLARIMIZ İYİLEŞTİRİLSİN”
Hasan Gürrer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Teknik personelin mali ve özlük hakları ile çalışma şartları ortada. Devlete ve millete yaptıkları katkılar biliniyor. Ancak, teknik personelin mali haklarının yetersizliği, iş sağlığı ve güvenliği noktasındaki eksiklikler kamu işvereni tarafından görmezden geliniyor. Teknik ve idari personel ilave iyileştirme bekliyor ve çalışma barışının sağlanmasını istiyor. Kamu işvereni tarafından söz verilen ve Memur-Sen tarafından kayıt altına alınan 1. dereceye 3600 ek gösterge konusu hala çözülemedi. Emekli aylıklarının düşüklüğü ve emeklilerin kırgınlığı biliniyor. 2023 Temmuz ayında verilen seyyanen zammın emekli aylıklarına yansımaması nedeniyle büyük bir adaletsizlik ortaya çıktı. Görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki bağ koparıldı ve emekli aylıkları pazar fiyatlarına yetişemiyor. Emekli olmayı bekleyen kamu görevlileri için 1. dereceye 3600 ek gösterge çok önemlidir. Tazminat yansıtma oranları ve ek göstergelerde adil bir düzenleme bekleniyor. Sonuç olarak; Toplu sözleşme ikramiyesinin kayıplarıyla birlikte iade edilmesini, servis hizmetinin genişletilmesini, koruyucu giyim kazanımımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, fazla çalışma ücretinin artırımlı olarak ödenmesini, lojman, sosyal tesis ve kampların yaygınlaştırılmasını, 1. dereceye 3600 ek göstergenin hayata geçirilmesini, emekli aylıklarında hak kayıplarının giderilmesini ve ücretlerin adil bir seviyeye yükseltilmesini, mühendislik Meslek Kanununun çıkarılmasını, mühendis, mimar, teknik ve idari personelin mali, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesini istiyoruz." >> Şeyda Yeşilçay- Elif Kelem
ŞEYDA YEŞİLÇAY