Afyonkarahisar’ın köklü siyasi kimlikleri arasında yer alan eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’n gündeminde yavru vatan vardı. Mühendisliğini yanında sıkı bir tarihçi olan eski Bakan Eroğlu Kıbrıs’ın fethine yönelik açıklamalarda bulundu.
Sözlerine ‘’Ben de hem bir mühendis hem de bir tarihçi olarak Fetihler ve Zaferler ayımız vesilesiyle Kıbrıs’ın fetih tarihçesini kısaca dikkatlerinize sunmak istedim.’’ diyerek başlayan eski Bakan Eroğlu; ‘’ Kıbrıs Adası, tarih boyunca milletimiz açısından çok büyük önemi olan bir stratejik bir yerdir. Bu adanın Osmanlılar tarafından nasıl fethedildiğinin istikbalimizin teminatı gençlerimiz tarafından bilinmesi gerekir. Esasen gençlerimizin tarihimizi çok iyi öğrenmeleri icap eder. Mazisini bilmeyenler atide destan yazamazlar. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Devlet-i Ali Osman hudutları çok genişlemişti. Ancak Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Adası, stratejik konumu dolayısıyla Doğu Akdeniz’den geçen ticari ve askeri deniz ulaşım için büyük bir risk oluşturmakta idi. Osmanlı Devleti, 1570 yılına gelinceye kadar özellikle Doğu Akdeniz kıyılarında ve bu bölgede seyreden ticari ve askeri gemi konvoylarının hareketlerinde, istenilen güvenliğini sağlamada zaman zaman sıkıntılar oluyordu.’’ dedi.
OSMANLI DÖNEMİNDE DE ÖNEMLİYDİ
Değerlendirmelerine devam eden eski Bakan Eroğlu; ‘’ Dolayısıyla 1570-1571 Kıbrıs Seferini zaruri kılan sebepleri, bütün gençliğimizin bilmesi, Kıbrıs’ın çok büyük kahramanlıklar ve canlarını seve seve feda eden şehitlerimiz sayesinde fethedildiğini öğrenmesi elzemdir.
Kanuni Sultan Süleyman’ın vefatından sonra 1566 yılında tahta çıkan 2. Selim’in saltanatında, Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa güçlü, kabiliyetli ve akıllı bir idareci idi.
1570 yılında, Osmanlı Devleti’nin hudutları doğuda İran’a ve Basra Körfezine; kuzeyde Kırım Hanlığı ile Don ve Volga nehirlerine; batıda Adriyatik’e ve Orta Avrupa’ya; güneyde Mısır’dan Fas’a kadar uzanan, Kuzey Afrika topraklarını içine alan sınırlara dayanıyordu. Doğu Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz, Türk toprakları ortasında birer göl durumundaydı. Türk donanması, bu denizlere egemen olmakla birlikte varlığını Batı Akdeniz’de Cebelitarık’a, Hint Denizi’nde Sumatra Adası’na kadar hükümranlığını sürdürüyordu.
Doğu Akdeniz’in ortasında süngü gibi duran Kıbrıs’ın fethedilmesi için 1570 Mart ayında Türk donanması hazırlandı. Donanma, hazırlık sırasına göre, 1570 senesi Mart ve Mayıs ayları arasında üç filo halinde Ege ve Akdeniz’e doğru sefere çıktı.
Birinci filo: Murat Reis komutasında ve 25 kadırgadan müteşekkildi. Vazifesi Rodos’ta üslenerek düşmanın Kıbrıs’a yapabileceği yardımları önlemek ve Türk kıyılarına karşı muhtemel düşman saldırılarına engel olmak; özellikle düşman deniz kuvvetleri hakkında bilgi toplamaktı. Bu filo, 1570 Mart ortalarında İstanbul’dan Akdeniz’e hareket etti.
İkinci Filo: Vezir Piyale Paşa komutasında, 65 kadırga ve 30 kalyondan kurulmuştu. Vazifesi rastladığı yerde düşmana taarruz etmek; eğer düşman filosu, Girit’te bulunuyorsa bu filoyu önce abluka ve sonra taarruzla yok etmekti. Bu filo da 17 Nisan 1570’te İstanbul’ dan ayrılmış ve Girit Adası’na doğru yol almıştı. 5 Haziran 1570’te Rodos Adası’nda, Türk donanmasına kısmına katıldı.
Üçüncü Filo: Kaptan-ı Derya Müezzinzade Ali Paşa komutasında idi. Kuvveti; 80 kadırga, 10 mavna, 150’den fazla karamürsel ve diğer çeşitli gemilerden oluşuyordu. Vazifesi Kıbrıs Seferi’ne ayrılmış olan kara ordusunu Kıbrıs Adası’na ulaştırmaktı.
Başkomutan Lala Mustafa Paşa, Kapıkulu birlikleri ve yakın eyalet askerleri, kuşatma ve çıkarma, araçları, top ve cephaneler, gemilere bindirilmişti. 16 Mayıs l570’te Padişah 2. Selim’in de katıldığı büyük bir merasimle donanmamız İstanbul’dan uğurlandı.
ZAFER AY'INDA ECDADI YAD ETTİ
Murat Reis Filosu, 3 Haziran 1570 tarihinde İstanköy’de; Riyale Paşa Filosu, 5 Haziran 1570 tarihinde Rodos Adası’nda donanmaya katıldılar. Bundan sonra topluca harekete geçen donanma, Finike Limanına gelerek burada toplanmış olan kara birlikleri bindirildikten ve teçhizat ve mühimmatları gemilere yüklendikten sonra 30 Haziran 1570’te Kıbrıs istikametinde harekete geçen donanmamız; 2 Temmuz 1570’te Kıbrıs'ın Limasol Limanı’na, 3 Temmuz 1570’te Tuzla Körfezi’ne vardı.’’ dedi.
Son olarak Kıbrıs’ın önemine bir kez daha dikkat çeken eski Bakan Veysel Eroğlu; ‘’ Kıbrıs Adası, geçmişte olduğu gibi günümüzde de çok stratejik konumunu muhafaza etmektedir. Dolayısıyla 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ve neticesinde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni, korumak ve kollamak Aziz Milletimize düşen en önemli bir vazifedir.’’ dedi.
SELÇUK AYDIN