Türk tarihinde birçok önemli şahsiyetin tarih sahnesinde yer almasına neden oluyor. Bu şahsiyetlerden biri de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sıra arkadaşı Milli Hatip Yüzbaşı Ömer Naci Bey’in Kafkasya’dan Konya’ya uzanan hayat hikâyesi, Türk tarihinin değişik portreleri arasındaki yerini alıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sıra arkadaşı Milli Hatip Ömer Naci Bey, Türk Tarihini değiştiren İttihat ve Terakki Partisi’nin merkez komite üyeliği, Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın Kafkasya sorumlusu olmasının yanı sıra tarihte Mustafa Kemal Atatürk’e edebiyatı seven okul arkadaşı olarak tanınıyor.
“ATATÜRK’Ü İLK KEŞFEDEN KİŞİ”
1864 yılında gerçekleşen Büyük Kafkasya göçünden sonra İstanbul’a yerleşen Ömer Naci’nin Mustafa Kemal Atatürk ile tanışması ve ardından yıllarca bitmeyecek dostlukları Manastır Askeri İdadisinde (lise) dayanıyor. Her ikisinin de ailesinden uzak yatılı bir öğrencilik hayatı sürdürmesi ve her ikisinin de baba hasretiyle büyümesi ikiliyi birbirine yakınlaştırıyor. Mustafa Kemal Atatürk, hatıralarında Ömer Naci ile ilgili olarak, “O zamana kadar edebiyatla çok temasım olmamıştı. Merhum Ömer Naci, Bursa İdadi ‘sinden kovulmuş, bizim sınıfa gelmişti. Daha o zaman şairdi. Benden okuyacak kitap istedi. Bütün kitaplarımı gösterdim, hiçbirini beğenmedi. Bir arkadaşın kitaplarımdan hiçbirini beğenmemesi gücüme gitmişti. Şiir ve edebiyatla o zaman tanıştım. Çalışmaya başladım. Şiir bana cazip göründü. Fakat Kitabet Hocası diye yeni gelen bir zat beni şiirle uğraşmaktan men etti. 'Bu tarz uğraşlar seni askerlikten uzaklaştırır, ' dedi. Ne var ki, güzel yazmak hevesi ben de hep baki kaldı." diye anlatıyor.
“ATATÜRK’Ü ETKİLEMİŞTİ”
Mustafa Kemal Atatürk ile Manastır Askeri İdadisinde sınıf arkadaşlığı yapan Ömer Naci Arnavutluk’ta çıkan bir isyanı bastırmak için aranan gönüllüler arasına Ömer Naci’nin isteğiyle yazılıyor. Fakat daha sonra Ömer Naci savaşa katılmanın şu anda gerek yaş gerekse tecrübeleri gereği kendilerine uygun olmadığını ifade ederek Mustafa Kemal’e “Muayyen bir kemale erişmeden yapılacak ataklıklar fayda yerine zarar getirir. Sabırlı olmak lazımdır.” şeklinde telkinde bulunuyor. Mustafa Kemal’de kendisi kadar cesur olduğuna inandığı arkadaşının bu tavsiyesini kabul ediyor. O’nun atılacak her adımda uygun zamanı beklemek konusundaki özeni hassasiyeti işte böyle birikimlerle kazanılmış olmalı.” diyerek bu tavsiye ’ye uyuyor.
“ATATÜRK ARKADAŞINI UNUTMUYOR”
Mustafa Kemal Atatürk ile sınıf arkadaşlığı yapan birlikte cephede savaşma hayalleri kuran Ömer Naci’nin oğlu Fethi Tevetoğlu’na Ömer Naci ile Mustafa Kemal Atatürk’ün arasındaki arkadaşlık ilişkisini, “Biz Selanik’te yaşadığımız yıllarda Mustafa Kemal Paşa ile komşu idik. Balkan Savaşı’ndan sonra Zübeyde Hanımın kızı Makbule Hanımla birlikte bizim evimize İstanbul’a geldi.” şeklinde anlatıyor. Mustafa Kemal ile Ömer Naci arasındaki dostluk yıllar boyu devam ederken Mustafa Kemal Atatürk Ömer Naci’nin ölüm haberini aldığında ise şair arkadaşına Çankaya Köşkü’nde bir salona astırdığı:
““Sevelim… Her muhabbetin mutlak
Ölmeyen bir hayatı vardır ki
Mevecât-ı mehâsin-i âlem
Ona kehvâre-i terennümdür.” dörtlüğü ile veda ediyor.
>>ARAŞTIRMA HABER: EVREN ATCI
EVREN ATCI