Afyon Türkeli Gazetesi Köşe Yazarı Ömer Mazi 'Roma'yı Hannibal'dan Bizim Kibele Kurtardı' isimli köşe yazısı kaleme aldı.
Geçen yıl Amerika’dan Türkiye’ye getirilip İstanbul’da sergilendikten sonra Afyonkarahisar Müzesine teslim edildi.
60 yıl sonra Kibele heykeli anavatanı olan Afyonkarahisar’a geri döndü.
Elbette Kibele hakkında herkesin iyi kötü bir bilgisi var.
Bütün Anadolu’da bolluk ve bereket tanrısı olarak kabul edilen Kibele başka isimlerle de anılıyor.
Hatta tüm tanrıların anası olarak kabul edilen Kibele Frigya’nı sahibi olarak da bilinir.
Attis ile olan aşkı, Kral Midas’ın anası ve benzer bir çok hikayesi var.
Şimdi Afyonkarahisar’dan çıkartılan önce İsrail’e sonra da Amerika’ya götürülüp bir müzayede satılmak üzereyken Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleri ve açtığı mahkeme sonucu 60 yıl sonra geri getiriline Kibele hakkında biraz bilgilenelim.
1960’lı yıllarda Çavdarlı Kovanlık Höyük kazılarında ve aynı yıllarda yol yapım çalışmasında bulunuyor.
Höyükten çıkan eserler Afyonkarahisar Müzesinde ancak yol yapımında çıkan ve hiç hasar görmeden çıkartılmış olan heykel kayıp oluyor.
Kibele heykeli İsrail’e götürülüyor, sonra Amerika’ya çıkartılmak istenirken İsrail Gümrük görevlileri bunu nereden buldun diye soruyor.
Türkiye’den cevabını alınca konuyu Türkiye’ye bildiriyorlar.
Ondan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı takibe başlıyor.
Bir müzayede satışa çıkmak üzereyken hem satışın durdurulmasını sağlıyor hem de dava açıyor.
Bir taraftan da Kibele Heykelinin bize ait olduğunu ispatlamak için inceleme yapılıyor.
Yapılan inceleme sonrası Afyonkarahisar’dan kaçırıldığı ortaya çıkıyor.
Kibele Heykeli 1700 yıllık olduğu tahmin ediliyor.
Heykel Kültür ve Turizm Bakanlığının takibi ve açtığı mahkeme sonucu ülkemize geri kazandırılıyor.
İstanbul’da sergilendikten sonra Afyonkarahisar Müze Müdürlüğüne teslim ediliyor.
Yeni yapılacak olan Müzede sergilenmek için bekliyor.
Müzeye giderek Kibele heykelini gördüm.
Tek kelimeyle mükemmel.
Bugün kız çocuklarına verilen Sibel ismi Kibele’den geliyor.
Kibele ismi zaman içerisinde Sibel adını alarak Anadolu’da hala varlığını sürdürüyor.
Kibele ilk kez 1960’lı yıllarda kaçırılmıyor.
İlk Kibele heykeli MÖ 205 yılında kaçırılıyor.
Romalılar Anadolu’ya ilk defa o zaman Gökten düşen bir meteor taşından yapılan Kibele heykeli sadece Frigya’da değil Asya’da bulunan tüm antik krallıklarda tapınılan kutsal bir simgeydi.
Olay şöyle oluyor.
Orta Anadolu bozkırının tozunu kaldırarak gelen Roma atlılarını gören tapınak rahipleri haklı olarak endişelendiler. Bu atlılar, her şeyden uzak bu küçük tapınak şehrinin, Pessinus’un kapısını iyi bir iş için çalmazlardı herhalde…
Milattan önce 205 senesiy ve bütün Akdeniz dünyası birbiriyle savaşıyor. Büyük İskender’in Babil’de ölümünün üzerinden 118 sene geçmişti. Kartaca İspanya’dan Sicilya’ya, Galya’dan Kuzey Afrika’ya kadar her yerde Roma ile savaşıyordu. Ünlü Kartacalı komutan Hannibal, Cannae’de Roma ordusunu 11 sene önce feci bir yenilgiye uğratmış ve hâlâ ordusu ile İtalya’da Roma şehirlerini vuruyordu. İskender’in ardılları arasında Makedonya’dan Suriye’ye bütün Doğu Akdeniz’de ve Anadolu’da çatışmalar yaşanıyordu. Orta Avrupa’dan çıkıp gelmiş Kelt kabileleri savaşa savaşa Bergama Krallığı’nın doğusuna itilmiş ve Ankara civarına yerleşmişlerdi. Eskiden Frigya diye anılan bu bölge artık Galatya diye anılmaya başlanmıştı…
Pessinus’a gelen Roma heyetinin isteği ağırdı: Ana Tanrıça’nın tapınağında, tanrıçanın simgesi olan kutsal kara meteor taşını almak ve Roma’ya götürmek. İtalya Kartaca tehdidi altındaydı ve Romalı kahinler zor zamanlarda hep yaptıkları üzere, Roma’ya MÖ 6. yüzyılda Anadolu’dan, Troas bölgesindeki İda Dağı’ndan (Kazdağı) gelmiş Sibilin kehanet kitaplarına başvurdular. Kitaplar, Magna Mater’in (Büyük Ana) kara taşı Roma’ya gelmeden İtalya topraklarının yabancılardan temizlenemeyeceğini yazıyorlardı. Anadolu’nun ilk sakinlerinden beri değişik isimlerle anılan, Hititlerin Kubaba diye adlandırdığı Büyük Ana’ya o çağlarda Kibele deniyordu. Pessinus’un tapınağında özenle korunan bu siyah kutsal taş göklerden gelmişti ve Kibele’yi simgeliyordu.
O sıralar Anadolu’nun büyük bir bölümünün hakimi Bergama krallığı idi. Kral I. Attalos, hem Makedonya hem de Suriye’deki Seleukos krallıkları ile çatışıyordu. En büyük müttefiki Roma’nın bu özel isteğini kıramazdı. Romalılara izin verdi ve kutsal taşı Roma’ya götürdüler. Önce geçici olarak Palatine tepesindeki Zafer Tapınağı’na, daha sonra da bu kara taş için hususi inşa ettikleri Magna Mater tapınağına yerleştirdiler.
Tarih bize kutsal taşın işe yaradığını gösteriyor: Hannibal MÖ 203 senesinde İtalya’dan çekilmek zorunda kaldı ve Roma MÖ 202’de Zama savaşında Kartaca’yı yendi. Hannibal Anadolu’ya kaçmak zorunda kaldı, Romalılara teslim olmamak için MÖ 183 senesinde Gebze’de intihar etti…
Bugün Pessinus’ta görülebilen tapınak kalıntısı, Roma dönemine, 1. yüzyıla tarihleniyor. Roma’nın Palatine tepesindeki Magna Mater tapınağının kalıntıları da bugün görülebiliyor. Ana Tanrıça’nın kara meteor taşının akıbeti ise bilinmiyor!
Ana tanrıça Kibele’i almak için gelen Romalılar daha sonraki yıllarda Anadolu’nun birçok yerine ele geçirmiş ve Roma topraklarına katmıştı.
Romalılar belki de Meteor taşından yapılan kara Kibele heykelini çalıp götürmeseler belki de Roma Hannibal’ın ordusuna yenilecek ve Romalılar hiç Anadolu’ya gelmeyecekti.
Dünya tarihini değiştiren Kibele sadece bizim için değil tüm dünya için önemli bir simge.
Tüm tanrıların anası olarak da kabul edilen Kibele Frigya’nın koruyucusu.
Frigya için, Kibele’nin ülkesi diye de biliniyor.
Ne diyelim büyük bir merakla yeni Açılacak olan Afyonkarahisar Müzesini bekliyoruz.
Orada özellikle 60 yıl sonra yeniden ülkemize kazandırılan Kibele heykelini ve diğer eserleri büyük bir zevkle gezmeyi dört gözle bekliyoruz.
Peki yeni müze ne zaman açılacak.?
En kısa zamanda diyorlar.
En kısa zaman?
Ucu açık bir süre.
Ama neyse 11 yıl bekledik birkaç ay daha bekleriz.