Hacım Sultan’ın köyde yaşlı bir kadının tek ineği vardı. Götürüp sığırların yanına güdülmesi için bıraktı. Bunu fark eden hacim Sultan kadıncağıza;" Valide! Allahu Teala'nın emri ile bu ineği kurt yer. Sığıra salma." dedi. Kadın onun sözlerine kulak asmayıp, ineği sığırların yanında otlatmaya gönderdi. Sığırlar otlarken kadının ineği sığırlardan ayrıldı ve başka bir yere gitti. O sırada bir kurt ineğe rastlayıp ineği yedi. Akşam olunca bütün sığırlar evlerine geldiği halde, kadının ineği geri dönmedi. Çocukları bir müddet aradılar ve ineği bulamadılar, sonunda; " O divane bu ineği satmıştır. Yoksa bu kadar aramadan sonra bulurduk." dediler. Hacım Sultan;" Sizin ineğinizi falan yerde kurt yedi deyince, kadının çocukları;" Kadıya gidelim." dediler. Hep birlikte kadının huzuruna vardılar. İnekleri kaybolan çocuklar kadıya:" Efendim! Bu divane bizim sığırlarımızı güder.
Fakat kendisi gitmez. Büyük bir kara boğa sürüyü güder. Bu ise bir kenara çekilir orada ibadet ve riyazetle meşgul olur. Kendisine sorun ineğimizi ne yaptı?" dediler. Kadı;" Ey divane! Bunların ineğini ne yaptın." diye sordu. Hacım Sultan:" Biz, bu ineği salma diye işin başında analarına söyledik, ikaz ettik. Allahu Teala'nın emri ile bu ineği kurt yer, dedik. Sözümüze kulak asmayıp otlamaya gönderdi. Bu yüzden ineklerini kurt yedi." dedi. Kadı;" İneği kurt yediğini nereden bilelim. Eğer gören varsa getir, şâhitlik etsinler." deyince, Hacım Sultan;" Evet buyurun olay yerine keşfe gidelim;" dedi. Ve Hacım Sultan şâhitlerim buradadır deyip. Orada bulunan kayalıkların yanına vardı, kayalıklarla bir şeyler konuştu sonra onlara şahitlik etmesi için arkasından yürümelerini, Allah'ın izniyle emretti.
Kaya parçaları. Allahu Teala'nın emri ile Hacım Sultan ile birlikte Kadı’nın huzuruna gelmek için yürüdüler. Kadı durumu görünce hayretler içerisinde kaldı. Kayalar Allahu Teala’nın izniyle konuşup;" İneği bizim yanımızda kurt yedi. Bu hususta şâhitlik ederiz. Eğer inanmazsanız adam gönderin, ineğin başını ve derisini getirsinler. Sizler de görün." dediler. Birkaç kişi denilen yerden ineğin başını ve derisini getirdi. İnsanlar durumu görüp hayrette kaldılar. Kadı Hacım Sultan'ın mübarek bir zât olduğunu anlayıp, özür diledi. Hacım Sultan orada bulunanlara hayır dua etti." Bizim vazifemiz vardır. Siz Allahu Teala'ya emanet olun." diyerek o köyden ayrıldı. Bu sırada köy halkı;" Efendim bu kadar zamandır bizim sığırlarımız ile ilgilendiğiniz. Size hakkınızı verelim;" dediler. Hacım Sultan;" Benim hakkım beni bulur;" dedi. Hacım Sultan yola çıkınca, Kara boğa arkasına takıldı. Köy halkı Kara boğanın önüne geçip gitmemesi için ne kadar uğraştılarsa da karşı çıkamadılar.
Hacım Sultan Afyonkarahisar'a varınca, bir süre burada kaldı. Bu bölge Hıdırlık Bölgesi eteklerinde bulunan Allah dostlarının izdivaca çekildiği bir kayadır. Orada günlerce ibadet eder Onu görenler o bölgenin beyine yani. Tokuz isimli Bey'e haber verirler. Beyim günlerdir falanca yerdeki kayanın içerisinde bir derviş ibadetle meşgul olur. Mağaranın kapısında da bir kara boğa onu bekler kimdir nedir bilmeyiz haber verelim istedik derler. Benimle gelin yanına birlikte gidelim der. Bey;" Huzuruna varınca, Hacım Sultan onlarla bir müddet konuşmadı. Sıcak bir gündü. Herkes çok susadı Bey," Eğer bu mübarek bir zât ise, bize su verir. Biz de içeriz;" diye içinden geçirdi. Beyin bu düşüncesi Allahu Teala’nın izni ile Hacım Sultan'a malum oldu. Ya Allah!" deyip kalktı ve elini kayaya vurduğu gibi, kayadan berrak bir su çıktı. Bunun üzerine Tokuz Bey, af dileyip;" Efendim, bizi bağışla. Dua ve himmet eyle. Bizim şeyhimiz rehberimiz ol. Sana bir dergâh yapayım. Bazı köyleri vakfedeyim. Hizmetçiler vereyim;" Size hizmette bulunsunlar deyince, Hacım Sultan;" Ey Bey! Allahu Teala’nın emriyle hocam bana;" Senin makamın Germiyan'da susuz denilen yerdir. Git orada otur;" buyurdu. Biz oraya gideriz. Bu Pınarcık bizim yadigârımız olsun. Şimdi siz kendi yerinize gidin;" dedi. Bu Pınar’ın isminin Ballı pınar, Çeşmesi olduğu tahmin edilmektedir.