Bir zamanlar valilik yapan birinin çok güzel bir bahçesi vardı rengarenk çiçeklerle donatılmış tam bir zevk ve sefa yeriydi.
Bir gün vali bu bahçeye geldi bahçenin bahçivanı ve karısı birlikte valiye hizmet ediyorlardı bahçivanın karısını elde ede bilmek için bir bahane uydurarak vali bahçivanı bir iş için dışarıya gönderdi kadına da dedi ki.
Bahçenin kapılarını kapat hiç bir kapı açık kalmasın dedi.
Kadın akıllı ve namuslu olduğu için valinin kendisine karşı kötü niyet taşıdığını hemen anladı.
Gidip bir ağacın arkasına saklandı ve biraz sonra gelip dedi ki. Kapıları kapattım yalnız bir tanesi açık kaldı onu kapatmaya gücüm yetmiyor. Ne kadar da uğraşsamda kapatamıyorum.
O, hangi kapıdır diye sordu kadına. Bu kapı cenab-ıhakk`ın "basir" ismiyle bizi gördüğü kapıdır diye cevap verdi kadın vali bu sözü duyunca çok pişman olup tövbe etti ve Hakk’a yönelip tevbe etti, Allah'ın sevgili kullarından birisi oldu.
TOKAT YİYEN MECZUP AŞIK
Bir gün rabiatü`l adeviyye annemizin karşısına bir meczup çıktı ve şöyle nara attı.
Ey hanım bütün varlığımla sana bağlıyım ve seni seviyorum.
Rabia hatun gayet sakin ve vakur bir şekilde doğrudur bende seni seviyorum dedi.
Bu cevap meczub'un hoşuna gitmişti rabia hatun eliyle geriye işaret ederek şöyle devam et dedi.
Benim bir kız kardeşim var o benden daha güzel ve alımlıdır arkamdan geliyor dedi.
Bunun üzerine meczup döndü ve geriye baktı tam o sırada rabia hatun onun yüzüne şiddetli bir tokat vurdu ve şöyle dedi. Benden uzak dur seni yalancı sahtekar beni sevdiğini iddia ediyorsun ama dönüp başkasına bakıyorsun.
Beni güzel bulduğunu söylüyorsun başka güzel peşindesin, şen nerde sevmek nerde güzelin kıymetini bilmek nerede.
Defol git konuşunca seni irfan sahibi dürüst, vefalı aşık biri sandım aşkdaki ciddiyetini denedim, yalancı olduğunu anladım.
Sen de ne ariflerin temizliği var ne de onlardan bir işaret var hele âşıkların yolu senin gittiğin yoldan hiç geçmez diye az önce attığı tokattan daha acı verici bu sözü yüzüne ikinci kez bir sille gibi yapıştırdı.
Bunun üzerine meczup deli gibi bağırmaya ve saçına başına toprak saçmaya başladı şöyle diyordu.
Yazık bana ben bir kulu sevdiğimi iddia ettim ondan yüz çevirince tokat yedim ve silkelenerek sesini biraz daha yükseltti ve çok korkuyorum Hakk’ı sevdiğimi iddia ederde O`ndan başkasına bakarsam hâlim ne olacak, Yiyeceğim tokatın şiddeti nasıl olacak deyip hemen tövbe etti.
Allah`a düzgün kul olmak için söz verdi.
De ki: " eğer Allah`ı seviyorsanız bana uyun ki Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.