Hayvanda bulunan kusur, onun değer ve kıymetini düşürecekse bu hayvanın kurbanlığı caiz değildir. Aksi halde kurban edilebilir. -C.YIL.İslam Fıkhı 4/68-
Burulmuş olan, kulağı enine veya boyuna yarılmış olan, boynuzsuz veya boynuzunun birazı kırılmış olan hayvanların kurbanlığı caizdir. Hamile hayvanın kurbanlığı caiz ise de doğumu yaklaşmış hayvanın, kulağı delinmiş veya yarılmış olan, şaşı, topal, uyuzlu ve deli olması kurbanlığa engel değildir. Fakat böyle ayıplı olanların kurban edilmesi meknihtur. (Selamet yollan 4/191)
Kurbanlık hayvan kesime yatırılırken ayağı kırılır veya gözü zarar görürse, yinede onu kurban etmek -istihsanen-caizdir. Çünkü bundan korunmak çok zordur.
Hatta Ebu Yusuf’a göre hayvan boğazlanmadan bir gün önce bile böyle bir kazaya uğrarsa yine kurban olur.
(Bedai'den C.Yıldırım)
Diğer üç mezhebe göre sonradan meydana gelen özürlü hayvanın kurbanlığı yeterlidir. (Ömer Nasuhi Bilmen)
Kurbanda Ortaklık:
Koyun keçi bir kişi için, sığır hayvanı 7 kişiye kadar kurban edilmesi caizdir. Ortak olanların sayısının tek veya çift olmasında sakınca yoktur.
Satın alınan kurbanlık hayvana sonradan başkasını ortak katmak mekruhtur. Özellikle, müştereken alınan hayvana hepsinin rızası olmadıkça ortak katmak caiz değildir. Meğer ki alırken, uygun olan kişileri de ortak katabiliriz diye alınırsa bunda sakınca yoktur. (N.İslam-İ.Abidin)
Ortak kesecek olanların niyetleri değişikte olsa mesela; kimi uzhiyye, kimi adak, kimi akika kimi de velime niyetiyle kesecekleri kurban sahih ve caizdir. Hacda kesilen Hedy, ceza ve kefaret kurbanları orada kesilmesi halinde ortaklaşa kesilen kurbana katılabilir. (Dürelül Hukkam 1/266)
Kişi ortaklaşa kesilen kurbana hem uthıyye hem de adak niyetiyle iki hisse olarak girebilir.
Kesilecek kurbana ölmüş kişileri de ortak katmak caizdir.Ancak ölen kişinin vasiyeti varsa kesilen kurbanın parası ölenin malından ise, onun hissesi fakirlere dağıtılır. Parası ölenin malından değil ise, vasiyeti olsa da kesen kişi, etini dilediği gibi yer ve yedirebilir.
Kurban, zengin sayılan kişiye vaciptir. Ancak zengin sayılmayan hanımına da keserse sevabını almış olur. Karı koca ikiside zengin ise, her ikisinin de kesmesi vaciptir. Ancak erkeğin kendine borç olduğu halde, kendine değilde, hanımına kesmesi durumunda kurban borcundan kurtulmuş olmaz. (Diy.Fetva)
Kişinin, ölmüş baba ve annesi için kurban kesmesi caiz görülmüştür. Zira kesilen kurbanın eti kesene ait olup, sevabıda ölmüş kimse içindir. Verilen sadaka da böyledir. (Kadıhan)
Ölen kişi adına kesilecek kurban, arife günü kesilir, eti dağıtılırsa sadaka sevabı alınır. Bayram günü kesilirse kurban sevabı da hasıl olur.
Ortak kesenlerden birisi, geçmişte kesemediği kaza kurbanına niyetle girmiş olsa, kesilen kurban sahih olsa da etinden hiçbirisi yiyemez. Onun eti fakirlere tasadduk edilir. Çünkü vaktinde kesilmeyen kurbanın kazası olmaz, ancak bedeli tasadduk edilir.
Ortaklardan biri et niyetiyle girse, hepsinin kurbanı batıl (geçersiz) olur. Etinden hiç birisi yiyemez fakirlere dağıtılır.
Bazı marketlerde hisseli kurban reklamı yapılıyor, hisseye girenlerden birisinin et niyetiyle girip girmediğini bilemediğimiz için ortakların bilinen kişilerden olmasına dikkat etmek gerekir.
Kurbanı yarı yarıya kesmek suretiyle müşterek olanların, yarısına üç kişiden fazla ortak olması caiz değildir. Örneğin; bir tarafına üç, diğer tarafına dört kişi ortak girilemez. Zira bu kurban sekizde bir sayılır. Yedi hisseyi aşan kurban olamaz. Yedi ve yediden az hisseli kurban caizdir. Kesilen hayvandan hisseleri ister eşit olsun, ister olmasın yeterli olur. Yeterki hisseleri yedide birden az olmasın. ibniAbidin 15/267
Müşterek kesilen kurbanın eti tartılarak taksim edilir, göz kararı tahmini ile taksimi caiz değildir. Ancak bir ailenin ferdleri için kesilen kurbanın etini tartıyla taksim etmeleri gerekmez.
Kurbanın Eti ve Derisi:
Adak kurbanı, vasiyeti üzerine ölüye kesilen kurban ve hacda kesilen ceza (kefaret) kurbanlarının dışında kurbanların, etinden zengin olsun veya olmasın kendisi yiyebileceği gibi başkalarına da yedirebilir ve dağıtabilir.
Kurbanın eti, yünü, sakatatı, baş ve ayak gibi parçalarının satılması mekruhtur. Hatta Ebu Yusuf’a göre satışı batıldır. Şayet satılmış ise parası fukaraya tasadduk edilir. Bu ister vacip, ister nafile kurban olsun hüküm değişmez. (F.Meseleler H. Döndüren)
Kurban'ın eti hususunda mendup olan, üçte birini kesemeyenlere dağıtmak, üçte birini gelen ziyaretçilere ikram etmek ve kalanınıda evinde yemek için saklamaktır. (Nimeti İslam)
Ancak kurban kesen orta halli ve evi kalabalık ise, istediği kadarını hatta hepsini saklayabilir. Derisini dilerse post olarak evinde kullanır dilerse bir hayır kurumuna verebilir.
Bir grup oluşturarak aralarında para toplayıp, Hz. Peygamber adına kurban kesmeleri uygulaması bidattir, böyle bir uygulama dinimizde yoktur. Böyle dilenerek Efendimiz adına kurban kesmeye, Efendimiz hoşnut olur mu ? Ancak kişi, ölmüşler için kurban kesmeleri caiz olduğu gibi Efendimiz için de kurbana ortak katması veya ayrıca kurban kesmesi Caizdir. (Diy. Kurban Risalesi)
Kişi, bulunduğu yerden sefer mesafesi uzaklıkta olan ana babalarının yanına bayram ziyareti için gittiğinde, kendisine vacip olmadığı halde, uygun geldiğinden dolayı orada kurban kesse, bunun kestiği kurban nafile mi olur yoksa vacip kurbandan mı sayılır?
Cevap: Vacip olan kurbandan sayılır, hatta kurban kesim günlerinde oturduğu yere dönse, artık kurban kesmesine gerek yoktur. Nitekim Cuma, misafire borç olmadığı halde kılarsa, öğle namazını hatta cumasını kılmış sayıldığı gibi.
Kurban ve zekat gibi mali ibadetler, yurt içi ve yurt dışına gönderilmesi durumunda, yerine ulaştırılacağına emin olunan kurumlara vekaleten verilebilir.
Satın alınan kurbanlık hayvanın kesilmeden önce doğmuş veya kesildikten sonra dirice çıkmış olan yavrusu da kesilir denmiş ise de. Bunu fakir birisine vermek görüşü, benimsenmiş bir görüştür.
Etinin tamamının tasadduk edilmesi gereken kurbanlar şunlardır:
1- Adak olan kurban
2- Bayram günlerinde kesilmeyen(Udhıyye) kurbanı
3- Ölünün vasiyeti üzerine kesilen kurban
4- Ortaklardan birinin kazaya niyet ettiği kurban
5- Kurbanın doğurduğu yavru (ibni Abidin)