İnsan var olduğundan bu yana sevgi, özlem, arzu ve tutku insan hayatının önemli bileşenleri Ancak, Güney Koreli düşünür Byung-Chul Han, modern toplumun yaşadığı değişimlerin bu duygular üzerinde nasıl etkiler yarattığını derinlemesine incelerken, bir yandan da "Eros ‘un Istirabı" adlı eserinde bu konuları ele alıyor. Han'ın perspektifi, insan ilişkileri, teknoloji ve kültürün birleşim noktasında yoğunlaşıyor. Chul Han, eserinde, Eros'un yani aşk ve cinselliğin çağımızdaki yansımalarını sorgulayarak, modern toplumun bu duyguları nasıl bir çerçeveye hapsettiğini ve dönüştürdüğünü dile getiriyor. Geleneksel toplumlardan farklı olarak, modern toplumda bireyin kendisine yönelik taleplerin arttığını belirten Han, bu durumun insanları sürekli bir tatminsizlik içinde sürüklediğini ifade ediyor. Teknolojinin hızla gelişimi, sosyal medyanın etkisi ve sürekli olarak bilgiye maruz kalma durumu, Chul Han’a göre bireyin ilişkilerinde derin bir yalnızlık hissi yaratıyor. Eros, geleneksel anlamda birleşmeyi temsil ederken, modern çağın insanları bu birleşme arayışında yalnızlaşmış, yorgun ve tükenmiş bir halde bulunuyor. Han'ın bakış açısına göre, modern toplumun getirdiği sürekli performans baskısı, insanları birbirine sürekli olarak değerli kılma çabası, Eros'u da bir tüketim nesnesi haline getiriyor. Aşk ve cinsellik, reklamlarda satılan bir ürün gibi algılanıyor ve bu durumun sonucunda da derin bir iç boşalma yaşanıyor. Eserinde Han, bu durumu eleştirirken aynı zamanda insanların bu tuzaktan nasıl kaçabileceğini de düşünmeye davet ediyor. İnsanların kendi içsel dünyalarına dönerek, gerçek ve derin bağlantılar kurma çabasına vurgu yaparak, Eros ‘un istirabını aşmanın yollarını araştırıyor. Sonuç olarak, Byung-Chul Han'ın "Eros ‘un Istirabı" eseri, modern toplumun aşk ve cinselliği nasıl biçimlendirdiğini ve dönüştürdüğünü eleştirel bir bakış açısıyla inceliyor. Han, insanların bu ıstıraptan kurtulmak için kendi içsel dünyalarına dönmeleri gerektiğini savunuyor ve derin bağlantılar kurmanın önemine vurgu yapıyor. Bu düşünce provokatif ve düşündürücü olmakla birlikte, okuyuculara kendi ilişkilerini ve duygusal dünyalarını sorgulama fırsatı sunuyor.