Bir Şehit sözü duysam içerim CIZ eder. Sıkıntı basar. Dedem Duhani'zade Mustafa (Leblebicioğlu soyadı, Cumhuriyetten sonra konmuş) 1916 yılında Askere alınmış. Konya'ya sevk edilmiş. Gitti gider yok bir haber.Nerede yatar mezarı var mı? Bilen yok. Baba annem, (Çocuk yaşta Üç oğlu iki kızı ile) kala kalmış. Vatan için görevde şehit olanlar, onur kaynağımız. Ağlamaktan fayda yok.
****
Cezayir'in harmanları, savrulur.
Savrulurda sağ yanına devrilir.
Sarı buğday samanından ayrılır
Sokakları mermer taşlı
Güzelleri hilal kaşlı Cezayir
****
Cezayir'in engin yüksek evleri
İçindedir. Ağaları beyleri
Çok aradım. Bulamadım. Senden güzeli
****
Cezayir'in gemileri yağlanır
Yağlanır da tersaneye bağlanır
Koç yiğitler Cezayir'de eğlenir
****
Cezayir'i bir ikindi vakti bastılar
Gemilere çifte Çanlar astılar
Yiğitleri kurban diye kestiler
Cezayir ağıt'ı, Dinarlı bir gelinin sözleridir. Hangi Dinar ne fark eder ne fark eder. Bu ağıt Anadolu kadınının ağıtıdır.
Bu toprakları Anadolu eden, Türk yapan Türk analarının ağıt'ı. Afyonkarahisar’da yeni adı Yaylabağ olan Dinar köyü vardır.
Cezayir türküsü, Dinarlı bir genç kız tarafından, Cezayir’de askerken şehit olan gençler adına yakılmıştır.
Cezayir, Kanuni Sultan zamanında Barbaros Hayrettin paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmış, üç yüz yılı aşkın Türk hakimiyetinde kalmıştır. Osmanlının zor günlerinde, Fransız donanması tarafından üç yıllık bir ablukadan sonra, 1830 yılında elimizden çıkmıştır. Cezayir savunmasında, tıpkı Yemen, Balkanlar gibi binlerce evladımız gencimiz savaşarak şehit olmuşlardır. Milletimiz için bir felakettir.