AKÜ’nün ev sahipliğinde, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgecenin ve ilgililerin katılımıyla, çok önemli bir konu Gıda Çalıştayı yapıldı.
Üzerinde çok konuşulan vede durulan, israfı önleme çalıştayı, israfı halkımızın anladığı, düşündüğü manayla sonuçlarlada noktaladı. Tesbitlerde gıda israfı ön plandaydı. Gıda israfını önlemek için elbirliği ile çalışmak birinci sırayı alıyordu.
Önce bilinenlerin tekrar ele alındığı çalıştayda günümüzde 52 ülkede gıda sıkıntısı, açlık olduğu tesbiti dikkat çekiciydi. Gıdanın yetmediği ülkelerin önceliği, açlığın acil çözüm gerektiğini gösteriyordu.
Ülkelerin gıda açığı, bir noktada ekonomik konumlarınıda gösteriyordu. Gıda sıkıntısı olan ülkede, başta gıda olmak üzere tüketim maddelerinin tümünün yetmezliği birinci maddeydi. İhtiyaçlar, aciliyetler sorunun çözümünü geri plana itiyordu.
Gıdayı sorun olmaktan çıkarmanın zor olduğu, diğer taleblere kayması olağandı, gıda sorununa rağmen, ne el’e geçerse israf oluyordu. Giyim-kuşamdan ev içi, ev dışı konularda halk deyimiyle har vurup, harman savruluyordu.
Gıdaya önceliğin tanınması gerçeği, sorunun çözümünü daha da güçleştiriyordu. Gıda tüketim hızı, gıda üretim hızının önünde gidiyordu. Tüketimi geri plana çeken gücü yakalamanız, ancak açlığı, yokluğu azaltabilirdi.
Öncelik vatandaşın bilinçlenmesiydi. Suyun boşa akması, ekmek israfı. Giyim kuşam, görünümün tercihi, bir daha giydiğini tekrar giymeme akımı engel tanımıyordu.
Onun için önce tüketimin, israfın kültürünü yaygınlaştırmalı, oturtmak amacı, gıdası yetişen artan ile, gıda sorunu olanı birbirini bulup engelleme şansını veriyordu.
Gıda sorunu olan 52 devleti kaderine bırakamayız. Çalıştaylar, benzeri toplantılar, çareyi, çözümü, sözden uygulamaya çıkartan araçlardır. Ekonomideki, üretim-tüketim, arz-taleb dengeleri, talebi karşılayacak ekonomik formülün üretimi artırması, tüketimi dengelemesi sonuçları, ideal dengeyi yakalama çalıştaylardan, ilimden, irfandan geçmektedir.