BELEDİYELERDE OLUP BİTENLER
Ülkemiz demokrasisi, siyaset anlayışı, yapılışı itibariyle garip bir memleket. Başka ülkeler de görülmeyen ve duyulmayan tuhaflıklar bizim normalimiz haline geldi.
Çok gürültülü seçimler sonucunda Makam devir teslimleri yapıldı. Sakinlik yerini alması, herkes işine gücüne bakması gerekirken siyasi gerginlik, tartışma farklı gündemlerle hâlâ devam etmekte.
Yeni Başkanların ilk icraatları bir önceki yönetimin atadığı üst düzey personeli alaşağı edip yerine kendi adamlarını getirmek, ikincisi de Belediye borç stoklarının halka açıklanması oldu. Sıra da haleflerinin varsa kirli çamaşırlarını bir bir ortaya çıkarıp halka ifşa etmek ve yapabilirlerse adli mercilere suç duyurusunda bulunmak olacağa benziyor.
Belediye binalarına asılan borç icmalini gösteren afişler.
Belediyelerin borçlarını yayınlamak moda oldu. Bir iş yapıldı, mal veya hizmet alındı bunun karşılığında nakit ödeme yapılmadı ise elbette borçlanma yolu ile ödenecek bu en basit bir ticaret kuralı.
Burada abartılacak ne var?
Borcun az olması övünülecek bir şey olmadığı gibi fazla olması da yerilecek bir durum değil. Önemli olan borçlanmaya konu olan işlemin yarar ve zararıdır, yasalara, usule uygun olup olmadığıdır. Borç konusu olan harcama kalemleri; mal ve hizmet alımı veya yatırım, inşaat işleri yasalara, örfe, genel ahlaka, kamu vicdanını yaralayacak kirli ilişkiler yumağına dönüşüp dönüşmediğidir.
Belediyelerde yaşanan şatafat, debdebe, israf, adam kayırma, iltimas ile Başkanın etrafındaki haramzadelerin haksız kazançla Kârûnlaşması, partililerin veya yakınların çalışmadan maaş almalarını teminen işe alınması ve buna benzer nice ahlaki olmayan yollarla doğmamış çocuktan, mezardaki mevtaya kadar belde halkının hakkı har vurulup harman savrulmuş olmasıdır.
Yolsuzluk, suiistimal, adam kayırma ve buna benzer hukuksuzluklar ve ahlaksızlıklar var mı? Varsa. Bütün bu olup bitenler adli mercilere intikal ettirilmiş midir?
Duymadık.
Yapılır mı? Pek sanmıyorum.
Bu yapılanları suç olarak gören yasalarımız yok, olsa da cezaların caydırıcı özelliği yok maalesef. Minareyi çalan kılıfını hazırlamış.
Diyelim ki; Belediye Başkanı temsil, ağırlama, ikram etme, hediye verme fonundan tonlarca fındık, fıstık, çerez vb. alsa, uyduruk bir festival düzenlese, bunları yüksek fiyatla faturalandırsa bunun hesabını kim nasıl soracak. Veya binlerce balon, bardak, anahtarlık, kalem, kahve fincanı vs. alıp halka dağıttım dese buna; dur arkadaş senin işin halka çerez, bardak, tabak, kalem dağıtmak değil bu harcamaları yapamazsın diyecek bir denetim mercii var mı? Veyahut yasal mani var mı? Yok. Hele iktidar yanlısı bir Belediye Başkanı ise her yol dümdüz.
Şimdi diyeceksiniz ki; çerez, bardak, tabak, balon bunlar deve de kulak mesabesinde. Esas malı götüren kalemler başka. Evet, ihaleler, imar değişiklikleri, yatırımlar vs.vs. haklısınız. Ben işin çerez kısmını ele aldım varın siz düşünün israfın, soygunun, vurgunun ne boyutta olduğunu.
Eski yönetim gırtlağına kadar pisliğe batmış da yeni yönetim bu görülen pislik çukuruna düşmekten kendilerini korurlar mı? Pek sanmıyorum. İnşallah haleflerinin düştüğü çukura kendileri düşmezler.
Yasalarımız maalesef bir takım suiistimallere açık. Kılıfını hazırla istediğin naneyi ye, minareyi çal. Belediyeler seçimi kazanan kişinin, kişilerin, partinin istedikleri gibi at koşturdukları, diledikleri harcamayı keyiflerince yaptıkları, babalarının çiftliği gibi kullandıkları, seçilenlerin tamamen insaflarına vicdanlarına bırakılmış durumda.
Milletin vergileri ile oluşan kaynaklar bir kişi veya zümrenin insafına, vicdanına bırakılmamalı. Yolsuzlukların, usulsüzlüklerin önüne geçmek için mutlaka açıkları kapatan, suiistimalleri engelleyen yeni yasal düzenlemeler yapılmalı. Yerel yönetimler seçimi başta olmak üzere idari, görev ve yetki, sorumluluk sınırları, yaptırımlar, suça verilecek cezaların caydırıcılığı konusunda yeni bir belediyeler Kanununa ihtiyacı var.
Kısacası yerel yönetimler reformu gerekli. Muhtarlık, Belde Belediyelerinin, Belediye Başkanlarının, meclis üyelerinin, il genel meclisinin konumları yeniden gözden geçirilip aksayan yönlerinin düzeltilmesi, ,faydalı ve verimli hale getirilmesi, gereksizlerinin ilga edilmesi için köklü bir reforma ihtiyaç vardır.
İnşallah yetkililerimiz mahalli idarelerin arızalı, faydasız, israfın ve savurganlığın odağı haline gelen taraflarını görür ve gereğini yerine getirirler.
Hoşça kalın. Sağlıcakla kalın.