Modern devletler belli bir yaşa erişip çalışamaz hale gelen insanların bir başkasına muhtaç olmadan yaşamlarını devam ettirebilmeleri için sigortalılık ve emeklilik sistemi getirmişler. Ülkemizde SSK. Memur emekli sandığı, BAĞ-KUR gibi kurumlarla çalışanların yaşlandığında maddi gelir kaybı endişesi olmadan yaşamaları hedeflenmiştir. Emeklilik, insanların çalışma gücünü yitirip gelir kaynaklarının ortadan kalkması üzerine kazandıkları haktır. Emeklilik sayesinde, prim ödeyen işçi, memur ya da bağımsız çalışanların bir süre sonunda işten ayrılarak, bir hizmet karşılığı olmaksızın aylık alması sağlanır.
1866 tarihinde Askeri Tekaüt sandığı, 1881 de sivil memurlar emekli sandığı kurulması ile hayatımıza giren sigortalılık mevzuatı birçok değişikliklerle bugünlere gelmiştir.
1982 Türkiye Anayasası'nın 60. Maddesi "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar" demek sureti ile yasal güvenceye almıştır.
Mayıs 2006'ya kadar üç ayrı sosyal güvenlik kurumu bulunmaktaydı: özel sektör ve kamu sektörü çalışanları için SSK; devlet memurları için Emekli Sandığı (ES) ve serbest meslek sahipleri ve çiftçiler için BAĞ-KUR. Bu kurumların hepsi 2006 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) adı altında birleştirilmiştir.
Emekli aylıkları karşılıksız verilen hazine yardımı değil. Emekli aylığı almaya hak eden bireylerin kendi alın teri birikimleridir. Ama maalesef günümüzde bazı siyasiler bu alın teri hak edilmiş birikimlerini sanki lütufmuş gibi sunmaktadırlar. Hele hele son on beş yılda emekli maaşları çeşitli düzenlemelerle adeta kuşa çevrilmiş hak edilenin çok altında verilir olmuştur.
2008 yılında 5510 sayılı kanunla aylık bağlama oranı ve güncelleme katsayısı düşürülmüş emeklilere büyük haksızlık edilmiştir.
2003 yılında 332 TL. Olan en düşük emekli maaşı 226 TL. asgari ücretten %47 fazla iken
2013 tarihinde Emekli maaşı 905 TL. verilirken asgari ücret 788 TL. yapılarak aradaki fark %15 inmiştir.
2018 de ise 1,578TL. Emekli maaşına karşılık asgari ücret 1,603TL. çıkarılmış ve emeklilere ödenen maaş asgari ücretin altına düşmüştür.
Bugün ise fark daha da açılmış 8,507 TL. Olan asgari ücret karşısında en düşük emekli aylığı 5,500 TL. yapıldı. Seçim dolayısıyla 2,000 TL. Hazine yardımı ile 7,500 TL ye çıkarılıyor. Bu hazine yardımı sadece en düşük emekli aylığı alanlara verilecek diğer emekli maaşı alanlara herhangi bir fark verilmeyecek. Böylece her geçen yıl bütün emekliler en düşük emekli maaşı almada eşitlenmiş olacaklar. 3 bin gün çalışanla 9 bin gün çalışan, aylık 1,000 TL. Prim ödeyenle 12,000TL. prim ödeyen en düşük emekli maaşı alarak eşitlenmiş olmakta. Bu durum açık seçik haksızlık, adaletsizlik değil de nedir. Bu kafa yapısıyla birkaç yıl sonra SGK iflasın eşiğine gelir. Çalışanlar emekli maaşının en düşük seviyede eşitlendiğinin farkına varınca neden fazla gün çalışsınlar ve neden fazla prim ödemesi yapsınlar.
Emekliler Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Sayın Ahmet Ege. “Yüksek prim ödeyerek emekli olanlar ile düşük prim ödeyerek emekli olanların maaş eşitliğinin adil bir uygulama olmadığını” Türkeli gazetesine yaptığı açıklamada haklı konulara değinmiş yanlışlıktan vazgeçilmesini yetkililerden talep etmiştir.
Bu haksız uygulamadan bir an önce vazgeçilmeli. Emeklilerin hakkı gasp edilmemeli. Bu sadece emeklilerin değil tüm çalışanların meselesidir. Sendikalar, Sivil toplum kuruluşları, Odalar-Borsalar Meslek kuruluşları bu haksız uygulama karşısında suskun kalmamalılar seslerini yükseltmeliler ve bir an önce emekli maaşlarında hak ve adaleti sağlayacak intibak düzenlemesi yapılması sağlanmalı.
Hoşça kalın. Sağlıcakla kalın.
En düşüklte eşitliğe yaklaşmak,diğer emeklileri eş geçmek açık adaletsizliktir, dile getirdiğiniz düşüncelerimizi teşekkür ederiz.