ARPA DAVASI
1961 Anayasasından sonra Yüce Divan'da yargılanan ilk kişi, 1964 yılında eski Ticaret Bakanı Mehmet Baydur’dur. Bakan Baydur, ''Arpa davası'' olarak bilinen davada, 52 bin 500 ton beyaz arpanın bir İngiliz firmasına satışına ilişkin iddialar nedeniyle yargılanmıştır. Yüce Divan’ın ilk yargılamasının arpa davası olması ilginçtir. Zira arpa tarlası hiç rahat bırakılmamıştır. Arpayı millet ekmiş mahsulünü ise başkası kaldırmıştır. O günden bugüne Yüce Divan’da olmasa da birçok arpa davası oldu. Kamu üzerinden kendi arpalığını dolduran birçok kişi yargılandı. Kimisi hak ettiği cezayı aldı kimisi ise paçayı kurtardı. Bir şekilde kapatılarak veya yargılama aşamasına geçmesine izin verilmeyerek unutturulan arpalık hırsızlıkları ise bundan kat kat fazladır. Arpaya dadanan kadar arpalığın kapasını açanda suçludur. Bir de ikisi ortak hareket ediyorsa Allah(c.c.) arpalığın yardımcısı olsun. Böyle bir durumda arpalığın talan olmaması mümkün mü? Arpalığın hesabını sormakta o kadar kolay bir iş değildir. Zira hesap sormak için yola çıkanlara da arpalıktan bir pay teklif edilir. Arpası fazla gelenler arpası olmayanlara biraz arpa verince arpalık konusu kolayca kapatılır. Millet arpalığın sık sık boşaltılmasından artık yorulmuştur. Bir arpalık kaidesi olan sen çalış ben yiyeyim sen zahmet çek ben ise keyif süreyim anlayışı nereye kadar devem edecektir? Ben arpalığı korurum diyerek arpalığın başına geçenlerin kısa bir sürede arpalık konuları ile gündeme gelmesi ise milletin ümidini kırmaktadır. Demek ki arpalığa çevirmek deyimleri boşuna bizden çıkmamıştır.
Arpa imtihanı hiç bitmiyor millet sürekli uyutuluyor.Ama suç biraz da millette zira sürekli ya geçim derdiyle ya da malayani işlerle meşgul edildiğinden hakkını arayamıyor.