Reklam filmlerinin izleyenler üzerinde önemli etkileri oluyor. Bu reklamları hazırlayan kişiler toplumu istedikleri gibi yönlendirme şansı yakalıyorlar.
Koton’un etiket reklamında olduğu gibi sözde etiketlenmeyi eleştirenler kendileri bizzat toplumu etiketliyorlar. “Moda” kisvesi altında istedikleri tüm giyim tarzlarını yaptırmaya zorluyorlar. Kendi kazanç ve kârları için giyim tarzlarının toplumca baskıya tutulduğu algısı veriyorlar. Halbuki kimse böyle bir baskı altında değil, istenilen giyim tarzı rahatlıkla kullanılabiliyor.
Bu reklam, inançlarının gereği olarak bir giyim tarzı belirlemiş insanları da rencide ediyor. Dini veya kültürel değerlerine göre giyinen insanlar etiketlenmiş insanlar olarak gösteriliyor. Kimse küresel sermayelerin menfaatlerine göre giyinmek zorunda değil. Bu baskı ve zorlama gözden kaçırılmamalı. Özgürlüğü savunuyorum görüntüsü altında kimse bize yaşam tarzı biçmemeli. Hür irademiz birileri para kazanacak diyerek yok sayılmamalı. Bizler etiketlere karşı olduğumuz gibi bizi gizliden gizliye etiketlemeye çalışanlara da karşıyız.