Ehil olmayanların giriştikleri işlerde yanlışlıklar çoğalır, suiistimaller artar ve kusurlar meydan alır. Bu sebeple ortaya çıkan maddi ve manevi zararların mesuliyeti yüklenilmiş olur.
İşin ehline verilmediği her alanda sıkıntıların çıkması ve sorunların çoğalması muhtemeldir. İşin ehline verilmesi bir işe ehil olarak görülmekten ziyade kendi yetenek ve gayretiyle o işin kazanılmasıdır. Ehil olanların meydana çıkabilmesi için eşit şartların oluşturulması ve gerekli fırsatların tanınması gerekmektedir.
Adaletli, hür, eşitlikçi yapılar insanları kendi yeteneklerine yönlendirecek sistemleri sağlayarak onları ehil olmadıkları işlere teşvik etmez. Kendi istidat ve yeteneklerinin meydana çıkmasını sağlayacak bir sistemin işlediğini görmek; şevki, gayreti ve başarıyı artırır.
Bu sayede hiçbir kimse ehil olmadığı bir işe girişme gereği duymaz. Yani insanları ehil olmadıkları işlere teşvik eden biraz da sistemin kendisidir. Ancak “ehliyetli bir sistem” işin ehli insanları yetiştirebilir ve onlardan istifade sağlar. Ülkemize yapılacak en büyük iyiliklerden birisi de böyle bir sistemin oluşturulmasıdır.