Milletin vaziyetini anlamak, milletin halini bilmek, milletin sorunlarını tespit etmek ancak milletin içinde olmakla mümkündür.
Milletin ne dediğine kulak vermek için sokağa çıkılmalı, caddelerde dolaşılmalı, pazarda alışveriş yapılmalıdır. İster vekiller olsun, ister diğer idareciler olsun sokağa çıktığında grup halinde kalabalık yürüşler yapmamalıdır.
Her gidilen yeri, her yapılan konuşmayı, her ziyareti haber yapmaya da gerek yoktur. Sıradan bir vatandaş gibi halkın içine karışmak, kendini halktan ayırmamak, vatandaşın ulaşabileceği birinci kapı olmayı gerektirir.
Vatandaştan kaçar gibi davranılmamalı, resmiyet içerisinde haraket edilmemelidir. Ayrıca Z kuşağı denilen yeni nesiller için artık takım elbiseli, kıravatlı, resmi arabalı kişiler pek dikkat çekici olmamaktadır.
Kendi illerinin vekil veya idarecilerini bilmeyen binlerce genç vardır. Bu nedenle gençlerin dikkatini çeken yeni yaklaşımlar geliştirilmeli ve samimi münasebetler sağlanmalıdır.