İnsanların yaşadığı sorun ve problemleri büyüten vaziyet karşılıklı olarak bir orta yolun bulunamamasıdır. Hâlbuki iki tarafı da razı edecek bir orta yol her zaman mümkündür. Her insanda bulunan enaniyet yani sadece ben bilirim, ben anlarım, ben yaparım anlayışı karşı tarafı yoksa saymaya ve hor görmeye sebep olmaktadır. Bugün özgüven dediğimiz şey maalesef sadece kendini gören ve kendini beğenen bir insan karakteri ortaya çıkarmıştır. Kendi fikriyatının ve kendi kararlarının kabul görmesi için direnmek ve diretmek değil orta bir nokta buluşabilmek çabasında olmak gerektir. Ben demek yerine biz diyebilmek lazımdır. Üzüntüyü paylaştığımız gibi başarıya da paylaşmak doğru bir davranış olacaktır. Şunu unutmamak gerektir ki bütün duygularımızın ifrat ve tefritten uzak olarak vasat mertebe dediğimiz bir orta noktası ve bir orta yolu vardır. Mesela öfke duygusunun tefrit mertebesi korkaklıktır. Bu mertebede ki insan korkulmayan şeylerden bile korkar. İfrat mertebesi yani aşırılık noktasıdır ki ne maddi ne de manevi hiçbir şeyden korkmaz. Bu duygunun vasat mertebesi yani orta yolu ise yiğitlik ve kahramanlık manasına gelen şecaattir. Dünyevi ve dini hukukunu korumak için canını feda eder fakat meşru olmayan şeylere karışmaz. Bütün hissiyat ve duygularımız için orta bir yol vardır. Huzurlu, mutlu ve sakin yaşamak için her zaman bir orta yol bulmaya ihtiyacımız var.