Bahara başlangıç ayına denk gelen 23 Nisan'ı Çocuk Bayramı ve Ulusal Egemenlik konularında ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.
Bugünün çocukları yarının büyükleri olacağından hareketle biz yetişkinler çocukluğumuzun hatıralarına dalarız.
Anne baba, kardeş, okul, öğretmen sevgisi, arkadaşlıklar, komşuluk ilişkileri dünle mukayese edilemeyecek şekilde değişime uğramıştır.
Çocuklarının ruh ve beden sağlığını önemseyen, hayatın kaçınılmaz parçası olan risklerden korumak isteyen ebeveynlerin en öncelikli görevi, iletişime açık duygusal açıdan besleyici, çatışmanın müsbet biçimde yönetilebildiği sınırların açık ve net olduğu bir aile ortamı şarttır.
Şimdinin çocukları, erken ellerine verilen cep telefonu iletişim araçları yüzünden aileleriyle iletişimden uzaklaşmaktadır. Yani iletişim araçları aileyle, çevreyle, okulla komşuyla iletişimi kesmekte, çocukları hayal dünyasına gereksiz meşguliyetlere daldırarak, kişiliksiz, özgüvensiz, silik, pısırık fertler yetiştirmenin aracı haline gelmiştir.
Kontrolü bizde olmayan internet dünyasının planlamacılarının esaretine düşmemek için önce aileler kendini bu girdaptan emniyetli bir şekilde soyutlamanın yollarını aramalı, akabinde çocuklarına daha fazla zaman ayırabilmelidir.
Milli ve manevi değerlerimizden, bizi bizden koparan bu iletişim araçlarından tamamen kurtulmak değil de yararı olabilecek şekilde faydalanmanın yollarını aramak lazım. İnsanlığımızı yeniden kazanabilmemiz, çocuklarımızı, geleceğimizi bize yüklenen misyonu gerçekleştirebilmek için devletimizin tedbirler alması elzemdir.
Misafir ağırlayan, fakir, yetim, garibi gözeten, hayırda yarışan nesilleri yetiştirmektir bize yakışan, mal mülk, mevki, makam, emeksiz kazanç peşinde koşan nesillerin insanlığın umuduna set çektiğini görmezden gelemeyiz.
Yarınlara ışıltılı gözlerle güvenle umutla bakmamız için; karamsarlığı bir kenara iterek, birbirimize değerlerimize sahip çıkarak kardeşçe, sevgiyle, hoşgörüyle ülkemizi, milletimizi ilerletmenin hesabını yapmalı, bu uğurda hem çalışmalı, hem de yarışmalıyız.
23 Nisan Çocuk Bayramın, milletimize ve çocuklara hediye eden Mustafa Kemal'de şüphesiz bunu düşünerek ileri görüş sergilemiştir.
* * *
23 Nisan 1920' de dualarla, selalarla Gazi Meclis açılmıştır.
Sömürgeci ve Haçlı Batının Müslüman Türk'ü İslam'dan uzaklaştırıp, Arabistan çöllerine, ya da Asya bozkırlarına göndermenin hayaline set çekmenin açık beyanı 23 Nisan'daki Gazi Meclisimizin açılışıdır.
Son yıllarda özellikle ekonomik alanda olmak üzre sosyal, siyasi alanlarda yerli ve milli olmayan küresel yabancılaşma ve yabancılaştırmaya tanık oluyoruz.
İki yüz küsur üniversitemiz var ama en az yüz tanesi işlevsiz. Kalanlar da dünya sıralamasında ilk beş yüze zorla girebilmektedir. Enflasyon ve faiz yüksekliğinde dünya sıralamasında ilklerdeyiz. Paramız pul olmuş vaziyettedir
23 Nisan Milli Hakimiyet bayramının adıyken içinde bulunduğumuz durum hiç öyle görünmüyor
Türkiye'mizin bütün işlerini planlayacak, denetleyecek, muhteşem Türkiye'yi kuracak Gazi Meclis gibi gerçek, sürekli yaygın ve milli demokrasiyi kurmamız gerek.
Türk Milletinin geleceğini oluşturan çocuk ve gençlerin bir emanet olduğunu bilerek, milli ve manevi değerlere bağlı, çağdaş geleceğe hazır nesil yetiştirilmesinin idrakine varmalıyız. Dünya gerçekleriyle ters düşmeksizin çalışarak, üreterek kültürümüz dahilinde çocuklarımıza sahip çıkılmalı, birbirimize güvenerek, değerlerimizle geleceğe umutla bakmalıyız
23 Nisan 1920-23 Nisan 2024-23 Nisan Daima.
Sevri parçalayan milletin, bin bir zorluk kazanılan zaferlerin, sinsi düşman oyunlarına kurban edilmemesi gerektiğini hatırlara yerleşeceği bir ihtarnamedir.
Şuurla, coşkuyla nice 23 Nisan'lara kavuşmak milletin dileğidir.
Himmet KASAL
Gazetenizde yazar Himmet Kasal’a Olanak verdiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum