FETİH TOPLUMU İHTİYAÇTIR!
29 Mayıs 1453, tarihin kaydettiği en önemli olaylardan biridir.
Her yıl bu tarihi zafer değişik yönleriyle anılır. Bu yıl da 571. yıldönümü törenleriyle Fatih, Fetih öncesi sonrasıyla anılmaya çalışıldı.
200 yılı aşkın Osmanlı'yı dünyanın en büyük devleti halinde tutmayı başarabilen bu büyük fethi iyi analiz etmezsek, kuru bir cihangirlikten öteye geçemeyiz.
13-14 yaşlarında tahta çıkan II.Mehmet, karışıklıklar sonucu tahttan indirilmiştir.
Devletine küsmemiş bilakis 5 yıl boyunca kendini hazırlama, eksikliklerini giderme, tarih, edebiyat, ilahiyat, hukuk alanlarında ihtisasa yöneltmiştir. En az 4-5 dili anadiline yakın bir şekilde öğrenmiştir.
Taht kavgaları, Bizans tehdit ve tahriklerini iyi analiz ederek hedefine doğru emin adımlarla hazırlıklarını tamamlamıştır.
Devrinin önemli alimlerinden matematik, mühendislik alanlarında dersler alarak zaten zeki olan fıtratını ilim ve fenle süsleye gelmiştir.
Fetihten önceki başkent Edirne'deki iktidar çatışmacılarını araştırmış, yetişmiş insan gücünün ortadan kaldırılması yerine devlete nasıl kazandırılacağının hesabını yapmıştır.
Yine devletin işlerine müdahale eden dış güçleri tespitle, onlara karşı izlenecek yol haritalarını hazırladı.
Sultan Mehmet' in hayata küsmeyen, başarıya adanmış hayatı 1451 yılında ikinci kez tahta çıkışında kendini iyiden iyiye hissettirmişti.
Ülkenin sızılı gönüllerini fethetmekle, dürüstlüğü, hakkı, sabrı, adaleti ön plana almakla önce Osmanlı halkı üzerinde fetih toplumunu hazırlamıştır.
Karışıklıklar içinde yüzen Bizans'ta da "Kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz." anlayışını perçinlemiştir.
Türklerin fethe yaklaştığı sırada Bizans’ta ikilik, umutsuzluk kıtlık hüküm sürer hale gelmişti. Rumlar yaptıkları ayinlerde mayalı mı mayasız mı ekmek yensin tartışmasına girmişti. Varlıklarını ellerinden gitmesin diye yere gömme telaşındaki bu insanlar, 29 Mayıs 1453'te bambaşka bir zaman ve zeminle karşılaşmışlardır.
Fatih Sultan Mehmet büyük bir asker, devlet ve siyaset adamı alim ve yetişen liderdir. 20'den fazla devleti tarih sahnesinden silmiştir.
Alimlere, dâhilere karşı cömertliği ve hamiliği dillere destandı.
Fatih gösterişten hoşlanmaz, sade yaşamı tercih ederdi.
İstanbul sokaklarında halktan birkaç kişiyle birlikte gezmekten çekinmezdi.
Müslümanlar ve Osmanlı Fatihi dört halifeden bu yana en büyük hükümdar olarak nitelendiriyordu.
Yabancı tarihçi ve düşünürler dahi onun hakkında bağımsız düşüncelerini tarihe not düşmüştür. Bunlardan Kritovulos Fatih için "Sultan, en keskin zekalı filozoflardan biridir," demiştir.
İstanbul' un fethiyle toprak, hukuk, vakit, esnaf düzeni, askerlik, ilmiye ve daha birçok alan yeniden kuruluyor, geliştiriliyor ve sosyal hayat huzur ve refah esası tanzim edilmiştir.
Bütün insanlığı ilgilendiren çağ başlangıçları ve bitişleri vardır.
Bu fetihten önceki yedinci asırda gerçekleşen Hz. Muhammed' in çağıdır. Kıyamete kadar sürecek bu çağın kilometre taşlarından biri ve önemlisi İstanbul' un fethidir. Bedir, Hendek, İspanya' nın fethi gibi.
Dünya, yeni fetihlere muhtaç.
Ayasofya, Fatih' in vakfiyesinin tam olarak yerine getirilmesini bekliyor.
İstanbul, Türkiye ve İslam alemi yeni ve yenilendirilebilecek fetihlere muhtaç insanlık. Son kitabın anlaşılmasına ve onun güzelliklerinin hayata geçirilmesine muhtaç. Gazze ve Filistin katliamları karşısında seyirci kalmak, Doğu Türkistan, Arakan ve zulüm karşısındaki çaresizlikler, düşünen beyinler için yeni fetihler gerektiğini ilan ediyor.
Himmet KASAL