OMURGA!
Çoğu canlıların özellikle de insanın hayati önemi haiz organlarının bulunduğu bölgeye omurga diyoruz.
Bu sebeple bir kaza anında bile omurga bölgesinden hasar alınmamışsa, yaşam ümidi sürüyor demektir.
Beynin bütün organlarla iletişimi de omurilik denilen hassas ve korunaklı yapıdaki kas sistemiyle sağlanmaktadır Omurilikteki yanlış bir dokunuş ya da müdahale felç gibi, konuşamama gibi hasarlara neden olabilir. Dengesizlikleri de beraberinde getirebilir.
İnsanlar arası ilişkilerde ya da insanın mutlaka muhatap olduğu siyasette de dengesiz davranışlara OMURGASIZLIK tabirini yakıştırmıştır büyüklerimiz.
1980'li yıllardan beri ülkemizin başına bela olan terör 40 yılı aşkın bir zamandan beri milli kaynaklarımızı hiç etmenin ötesinde 40-50 bin millet evladının ölümüne, şehit olmasına, yüz bine yakın insanımızın gazi olmasına neden olmuştur. Maddi kayıplar bir şekilde yeniden kazanılabilir ama kaybettiğimiz canlar yaralı ve engelli durumuna düşürülmüş gazi ve yakınlarının travması kolay atlatılamaz.
Son zamanlarda karşılaştığımız siyasetçilerin tutumları, bunca senelik kayıplarımızı görmemezlikten gelmeyi yeğleyen, dün asalım, idam edelim bebek katili terörist başı İmralı' daki caniden medet ummaya kadar akıl tutulmasına zemin hazırlar hallere düşmemizi anlamak çok zor.
Dini ve milli değerleri istismar ile, terörü istismar ederek milliyetçi duyguları kabartarak siyaset yapmak son derece tehlikelidir.
BOP, Büyük Ortadoğu projesi, hazırlayanlarca adım adım tıkır tıkır işliyor. Bu uğurda kaç ülkenin haritası, liderleri, rejimleri değiştirildi. Libya'da Kaddafi, Irakta Saddam, Suriye'de Esad, Mısır' da Hüsnü Mübarek gibi önce umut gibi gösterilen tek adam rejimleri BOP uğruna yerle yeksan edildi. O ülkelerin insanları rahat yüzü görmediler ve kolay kolay da görecekleri yok.
Gelinen noktada bizim siyasetçilerimizin gerek milli ve manevi değerlerimizi korunup gelişmesi noktasında, gerekse milliyetçilik nokta-i nazarında ilerlediğini söylemek mümkün görünmüyor. Sağlam omurgalı ülkeleri perişan ederek omurgasızlaştırmak isteyen siyonist siyaset, maalesef basiretsiz, feraset yoksunu siyaset mekanizmamızı etkisizleştirmeye iyice yaklaştı.
Terör faaliyetlerinden dolayı kayyum ile görevden alınan bir büyükşehir belediye başkanı terörizmi bitirmek adına baş muhatap kabul ediliyor. Hepimizin gözleri önünde cereyan eden bu çarpıklığı çirkin politika enstrümanı olarak hipnotize ederek bize sunanları yarı idraki izliyoruz.
40 yılı aşkın bir zamandır terör yuvaları, sığınak, barınak, mağara, cephanelik bombalandı, teröristlerin inine girildi, teröristlerin son çığlıkları, yurtiçinde 150' nin altına düştü, terorizmi bitirdik laflarını duyarak ömrümüz geçti. Madem bittiyse neden hala terörist başından medet umuluyor. O serbest kalınca üstelik de Gazi Mecliste konuşturulacaksa binlerce Mehmetçik, Gazilerimiz ve yakınları boşuna mı ızdırap çektiler?
Bir seçim daha kazanmak uğruna 6'lı masanın gizli ortağı diyerek eleştirdikleri Dem' le demlenmek, Cumhur ittifakının omurgasına dokunmuyor mu?
İktidarıyla muhalefetiyle icazetini dışarıdan alıp, türlü manipülasyonlarla işbaşında kalanların ümitleri biraz azalsa da ağa babalar yeni algı operasyonları ile sessiz kalan mağdur çoğunlukları sistemin devamına entegre edegelirler.
Bu arada rahmetli hemşehrimiz Millet Partisi Genel Başkanı Sayın Aykut Edibali'nin "Bir haklı dava, bir haklı amaç uğruna bin iktidarı feda ederiz." Sözünü şiar edinmiş Sayın Cuma Nacar başkanlığındaki omurgalı siyasetten bahsetmemek olmaz. Diyanet takviminin Besmele açıklamasıyla yeni başlangıçlara açılalım.
Gece Besmeleyle yatar güne onunla başlarız. Evden onunla çıkıp eve onunla gireriz. Ellerimizi yemeğe onunla uzatır, adımımızı onunla atar, ibadetlerimizi onunla eda ederiz. Hatiplerimiz sözlerine, yazarlarımız kitaplarına, harkes her işe onunla başlar...
2025 ve devamı yıllar omurgalı siyaset ve siyasetçilerin miladı olsun.
Himmet KASAL