Cumhuriyetin yüzüncü yılındayız. Bunun için de kutlamalar yapılıyor. Bunlar iyi güzel şeyler de bizim iyi bir muhakeme ile neleri hedeflediğimizi, bunların ne kadarında başarılı olduğumuzu muhasebemize vesile oluyorsa çok daha güzel olacağını bilelim.
Önce kendimize bir hedef belirledik mi? diye sormalıyız.
Cumhuriyetin kazanıldığı, 26-30 Ağustos BAŞKOMUTANLIK meydan muharebelerinin cereyan ettiği topraklardan sesleniyoruz.
Zaferin Başkomutanı, “Türkiye Cumhuriyeti Ati'nin medeniyet ufkunda bir güneş gibi parlayacaktır”, demiştir
Yine aynı komutan "Türkiye Cumhuriyeti muasır medeniyetlerin de üzerine çıkacaktır” diyerek, bir hedef belirlemiştir.
Yüz yıllık Cumhuriyet tarihimizde birtakım güzel gelişmeler olmuştur. Bunu görmezden gelmemekle beraber yeterli olmadığını da itiraf etmemiz gerekiyor.
Gazi Mustafa Kemal, kalkınmanın yerli imkanların değerlendirilerek olabileceğini beyan ederek sağlığında, Sümerbank’ı kurarak bez, kumaş, ayakkabı vb. üretimle, çimento şeker fabrikaları ile yapı ve gıda sektörlerine öncülük etmeye çalışmıştı.
Yerli üretim, milli sanayi, dışa bağımlılığın yegane panzehriydi. Daha sonra gelenler maalesef Cumhuriyet’ in kazandırdığı bu tesis ve fabrikaları elden çıkarmıştır. Yerli uçak, yerli traktör, yerli otomobil teşebbüsleri akamete uğramıştır.
Sevr paçavrasını parçalayan bu şerefli millet Avrupa'yı geçmeli, dünyada söz sahibi olmalıydı. Bizden 30 yıl sonra savaştan mağlup çıkan Almanya ve Japonya’dan tahminen yarım asır geriden hareket ettiğimizi sanıyorum. Çoğu sektörlerde dışa bağımlılığımız had safhadadır. 100. yılda bunlar sorgulanmazsa 2. yüzyıl daha büyük sorgulamaları karşımıza çıkarabilir.
Demokrasi deneyimlerimizde başarılı olsaydık muhtemeldir ki bizi yöneten kaptanlarımızı daha iyi seçebilir ve cahil kaptanlar öncülüğünde hızla ilerleyebilirdik.
Öylesine bereketli topraklar üzerinde bulunuyoruz. Civar ülkelerde petrol ve doğalgaz kaynıyor, ne hikmetse bizim ülkemizde yok gibi.
Mavi vatan dediğimiz doğusuyla batısıyla Akdeniz, ABD ve AB ülkelerinin cirit attığı deryalara dönüşmüş durumda. Dünya enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayacak kapasitedeki bu alanlarda bize hak tanımak istemeyenler kol geziyor.
Kendi ülkemizde olduğu gibi, Irak, Suriye, Yunanistan’da ABD ve Ruslar üstler kurarak bizi çepeçevre kuşattıklarını ne zaman fark edip tedbirler alacağız?
Bakmayın siz ABD ve Rusya’nın kapışmış göründüklerine, ikisinin de Siyonizm’e kukla olduğunu tarihi olaylar göstermiştir. Menfaatlerine geldi mi gizli kapılar ardında anlaşıverirler.
ABD Siha mızı düşürüyor, üstelik de güya Rusya kontrolündeki Suriye’den atılan silahla. Bu ne yaman bir çelişkidir?
1948 de Filistin topraklarında kurulan İsrail devleti ABD'li dayılarının korumasıyla topraklarını genişleterek neredeyse tüm Filistin’i işgal etti.
Birleşmiş Milletler kararları, insan hakları çocuk ve sivil haklarından İsrail muaftır!
Ariel Şaron ne diyordu." İsrail Savunma bütçesine daima bütçenin yarısından fazlasını tahsis eder. Bundan maksat bölgede yaşayan Arapların dağıtılmasıdır.”
Sınırlarını sürekli genişletmesi de bu sayededir. Bunun için terör estirmek soykırım mübahtır. Temel dayanakları M. Tevratta’ ki şu sözlerdir:" Şimdi git (İsrail düşmanı, ulusu) vur, her şeylerini ellerinden al. Her yere ölüm saç! Erkekleri kadınları, çocukları, önüne ne çıkarsa öldür.” İşte Gazze’de olanların kaynağı. Bütün ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan ve diğerlerinin destek yarışına girdiği insanlığın bittiği, Ortadoğu manzarası.
BOP devam ediyor ve şıkır şıkır işliyor. Önemli olan Türkiye'nin bilerek veya dolaylı olarak bu projeye destek olmamasıdır.
Türk milletini esir etmek isteyen istilacı, emperyalist güçlere karşı kadınıyla, çocuğuyla ordusuyla topyekûn verdiği mücadele sonunda 30 Ağustos 1922 de kazanılan zaferin akabinde kurulan 29 Ekim 1923 Cumhuriyetimiz 100. Yaşında.
Askeri zaferler, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel, teknolojik ve sportif zaferlerle taçlanmadıkça manasını koruyamaz.
Ortadoğu da söz sahibi, güçlü, ileri ve MUHTEŞEM TÜRKİYE sıkıntılardan çıkışın anahtarı olacaktır. Buna İnanan MILLET DOSTLARINA selam olsun.