Bir resim yap; bir Kudüs karikatürü yap mesela. Bir güzellik yaşa, bir iyiliği yay; bir özgürlük türküsü söyle. Bir kuşun olsun; kuşunu kafeste tutma; salıver özgür kalsın, Kudüs için uçsun, uçsun gökler kuş dolsun.
Hanzala ile yürü; Kudüs için, Kudüs anısına. Bir şiir yaz. Barış bir bahar gibi gelsin şiirinle. Bir kardeşine iyilik yap; Kudüs güzelliğinde bir iyilik yap; iyiliğin dünyaya yayılsın. Her gece yatmadan önce kutsal emanetlerimiz için kitap oku. Kudüs için her gece bir vakitte kalk ayağa ve en güzel elbiselerini giyerek dua et. Namaz kılarken ilk kıblegahının Mescid-i Aksâ olduğunu hatırla. Güzeller güzeli Peygamberin miracını an; saygı duy.
Göklere bak; göklerde Kudüs’ün resmini gör. Hayal kur; hayal kurduğun dünyada özgür bir Kudüs olsun. Gözlerini Kudüs’ten ayırma; onu yok etmek isteyenleri dost edinme. Çocuklar için bir uçurtma yap; uçurtma uçur; Kudüs resmi olsun uçurtmaların üstünde. Ruhunu arındır; Kudüs düşmanlarının elinden, dilinden, fikrinden arındır. Yabancılara hayran hayran bakma. Kendinden olanı küçümseme; sensin gerçek güzellik insanı, sensin. Yabancılaşma.
Topraklarına sahip çık. Atalarının topraklarına da sahip çık; atalarının topraklarını iyi öğren. Tarihini unutma; iyi hatırla. Gözlerini iyi aç; körleşme. Seni, beni her şey ile aldatabilirler; aldanma, aldanmayalım. Aldanmayacağız. Biz Kudüs’ün; Kudüs bizim; unutmayacak, unutturmayacağız.
NOT: Bu yazı, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlarından “Selam Sana Ey Kudüs” isimli kitaptan alıntı yapılmıştır.
SAHABE HAYATI
Ebû Abdillâh (Ebû Amr) Zü’n-nûreyn Osmân b. Affân b. Ebi’l-Âs b. Ümeyye el-Kureşî el-Ümevî (ö. 35/656)
Fil Vak‘ası’ndan altı yıl sonra Tâif’te doğdu. Kureyş’in en zengin tüccarlarından olan babası Affân Câhiliye devrinde öldü. Annesi Ervâ bint Küreyz, Resûlullah’ın halası Ümmü Hakîm Beyzâ bint Abdülmuttalib’in kızıdır. Mensup olduğu Emevî (Ümeyye) kabilesinin soyu Abdümenâf b. Kusay’da Hz. Peygamber’in nesebiyle birleşir.Hz. Ebû Bekir’in delâletiyle Resûlullah’ın yanına giderek müslüman oldu ve ilk on müslüman arasında yer aldı.Kısa bir süre sonra Hz. Peygamber’in kızı Rukıyye ile evlendi. İslâmiyet’in 5. yılında (615) hanımıyla birlikte ilk kafilede Habeşistan’a hicret etti. Habeşistan’da doğan ve hicretin 4. yılında (625) vefat eden oğlu Abdullah dolayısıyla kendisine Ebû Abdullah künyesi verildi. Bir yıl sonra Habeşistan’dan Mekke’ye döndü ve ardından Medine’ye hicret etti.
Hz. Osman’ın halifeliği döneminde (644-656) İslâm orduları İran içlerine doğru ilerleyişini sürdürdü. Horasan’a etkili ve sürekli akınlar onun zamanında başladı ve bölgenin büyük kısmı fethedildi.
Geceleri ibadetle, gündüzleri oruçla geçiren Hz. Osman nazik ve mahcup bir tabiata sahip olmanın yanı sıra son derece cömertti. Medine’ye hicretten sonra içme suyu sıkıntısı yaşandığı bir sırada 35.000 dirheme satın aldığı Rûme Kuyusu’nu vakfetmesi, Tebük Seferi hazırlıklarında en büyük yardımı yapması, Hz. Ebû Bekir zamanındaki bir kıtlık sırasında 1000 deve yükü buğday, kuru üzüm ve zeytinyağı ile dönen kervan malının tamamını muhtaç durumdaki müslümanlara dağıtması, Talha b. Ubeydullah’ta olan 50.000 dirhem alacağını bağışlaması onun cömertlik ve hayır duygusunu açıkça göstermektedir.
Hz. Osman, Resûlullah’ın iki kızıyla evlenmiş olduğu için “zü’n-nûreyn” (iki nur sahibi) lakabıyla meşhur olmuştur. Ayrıca “esnâf-ı mühr-künan”ın pîri sayılmaktadır. Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki kılıçlardan beşi ona nisbet edilir.
HER GÜNE BİR KİTAP
Kitap Adı : Selam Sana Ey Kudüs
Yazar : Kolektif
Yayınevi : Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
Kudüs’te bulunan Mescidi Aksa, Müslümanların ilk kıblesi. Mescidi Aksa, Mescidi Haram ve Mescidi Nebi’den sonra ziyaret edilmesi gereken üçüncü mescidimiz. Kudüs birçok peygamberin yaşadığı mübarek bir belde. Sevgili Peygamberimizin miraca yükseldiği Mescidi Aksa Kudüs’te. “Selam Sana Ey Kudüs” kitabı ile gözbebeğimiz Kudüs’ü daha yakından tanıyacak, Kudüs’e olan sevgimizi kuvvetlendireceğiz. Allah’a duamız odur ki Kudüs yeniden Darüsselam yani esenlik, barış, huzur yurdu olarak anılacağı günlere tez zamanda kavuşsun.
FIKIH (BİR SORU-BİR CEVAP)
Teravih namazının hükmü ve mahiyeti nedir?
Sözlükte rahatlamak, dinlendirmek anlamlarına gelen tervîha kelimesinin çoğulu olan teravih, dinî terim olarak, Ramazan ayında, yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan nafile namaz, demektir.
Peygamberimiz (s.a.s.) ashabıyla cemaat hâlinde bu namazı kılmış, onların iştiyakını görünce farz olur endişesiyle cemaatle kılmayı terk ederek yalnız kılmaya devam etmiştir. (Buhârî, Salâtü’t-terâvîh, 1; Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 177-178)
Yine Hz. Peygamber, “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan namazını (Teravih) kılarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Salâtü’t-Teravih, 1; Müslim, Salâtü’l-Müsafirîn, 173) buyurarak teravih namazına teşvik etmiştir. Bu bakımdan teravih namazı, erkek ve kadınlar için sünnet-i müekkededir. Bu namazı 4 rekâtta bir selam vererek kılmak caiz ise de, 2 rekâtta bir selam vererek kılmak daha faziletlidir.
Din İşleri Yüksek Kurulu FETVALAR, DİB Yayınları, 2. Baskı, İzmir, Aralık-2018, s. 199.
BİR AYET-BİR HADİS
“İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.” (Rûm, 30/41)
“Kişi evinden çıkacağı zaman, "Bismillâh, tevekkeltü alâllâh, lâ havle velâ kuvvete illâ billâh." dediğinde ona şöyle denilir: "İşte şimdi sana rehberlik edilir, ihtiyaçların karşılanır ve korunursun…"” (Ebû Dâvûd, Edeb, 102-103)