Bir haftalık aradan sonra tekrar sizlerin huzurunuzdayım. Tüm İslam aleminin Ramazan Ayının hayırlara vesile getirmesini dilerim.
İnsanoğlunun hayatının bir dönüm noktasında her ömre bedel diye nitelendirdiğimiz olayları mevcuttur. Aslında bu olaylar her insanın ortak paydaşıdır. Doğruyla yanlış gibi, beyaz ile siyah gibi, mutlulukla mutsuzluk gibi. Hayat devam ettiği sürece bu döngü ilelebet devam edecektir. Gönül ister ki zıt kavramlar oluşmasın. Lakin bu hayatın bütünlüğünde zıt kavramlarla birlikte devam etmekte.
NEDİR HER ÖMRE BEDEL?
Her ömre bedel aslında bir kırılma noktasıdır bence. Kırılma noktasını yaşayan her insanoğlunun geride bıraktıkları bir ömre bedeli de bırakmıştır aslında .Ömrün geride bırakılan yerde faydalı mı yoksa boş olarak mı geçip geçmediğini yine insanın vicdan muhasebesinde yer alır.
VİCDAN MUHASEBESİ GEREKLİ Mİ?
Normal bir zamanda vicdan insanın kıblesidir aslında. Lakin bu duruma ulaşmak ne kadar doğru olunur? Her insan vicdan muhasebesini kendinde araması gerekli. Bu vicdan muhasebesinde kimseyi aldatmadan özellikle bireyin kendisini aldatmadan yapması gerekiyor. Yalanlarla , palavralarla ve küçük dünyaları “Biz oluşturduk” hicabına bırakılarak yapılırsa bir nebze o muhasebe doğru olamayabilir.
SAPMALARIN VERİLMESİNİN AMACI NE?
Vicdan muhasebesinde insanlar ona kulak vermekten ziyade çevrenin kişiye verecek sahte alkış ve hakkaniyeti doğrulama duygusu vicdan muhasebesinde de sapmayı meydana getiriyor. Duymak istedikleri hicaplarla sapma değil doğruluk olarak vurgulanmaktadır sağ da solda .
SOSYAL MEDYA ETKİLİ OLUYOR MU?
Bu söylemlerin en büyük etkisi sosyal medya zaten. Bu vicdan muhasebesinin en çok yapıldığı mecralar sosyal medya oldu. Karşılıklı oturup sohbet veya varsa problemlerin çözüm odağı sağlıklı iletişim olması gerekirken sosyal medya da az oranda kişinin kendi özgü sözlerinin verildiği noktalarda vicdanlar tartışılıyor hatta an geliyor atışmalara sahne oluyor sosyal medya. Google dan aranan sağlam sözlerle mesaj verilmeye çalışılıyor. Bugün Lise öğrencilerinin yaptıklarını sosyal medya da yediden yetmişe her insanın bu mesajlarına rastlıyoruz. Ne kadar doğru bir durum tartışılır?
HAKKANİYET ALTIN KELİME….
Geçenlerde bir haber de okumuştum o sosyal medya hesabından birbirine yazılan sözlerle birbirleriyle kavgalı insanlara rastladım. Hak veya hukuk kelimelerine rastlıyoruz buralarda. Hak hukuk yeri sosyal medya mı bilemedim. Sosyal medya da şuna rastlıyorum verilen duygularla kelimelerle “HAKLISIN” kelimesi vicdan muhasebesini tamamlanmaya çalışılıyor. Sağlıklı iletişimi konuşmakta değil sosyal medya da psikolojik gücün ön plana çıkartılmasıyla yapılmaya çalışılıyor.
Gerçek hakkaniyet aranacaksa dillerde ki kelam mı yoksa gönüllerde ki asıl hisler mi? Bu sorunun cevabını ben bulamadım cevabı aziz okuyucularıma bırakıyorum.
TOPRAKTAN GELDİK TOPRAĞA DÖNÜŞECEĞİZ.
Bu ve buna benzer konular uzayıp gidecek bir sayfaya yetmeyecek. Allah karşımıza konuşabileceğimiz halis insanlarla karşılaştırsın bizleri diyorum. En son olarak ta oluşturduğum bir karakterin sözüyle de bugünkü yazıma son veriyorum :
Nedir bu durum Ademoğlu,
Seni Yaradan’ın Allah’ın olduğunu unutma.
Hayat bir kum saati her an geçiyor ömründen.
Silkelen silkelen ki bir dön bak aynaya ,
Topraktan geldik toprağa dönüşeceğiz elbet bir gün.
ÇOK DOĞRU KONULARA TESPİT ETMİŞSİNİZ MELİH BEY KALEMİNİZ DAIM OLSUN.
Çok doğru konulara değişmişsiniz Melih Bey.Kaleminiz daim olsun.