İnsan oğlunun bu fani dünyada tek başına yaşaması mümkün değildir. Yaşamımız bazen iyi, bazen kötü, bazen acı, bazen de tatlı geçerek devam etmektedir. Bu nedenle bu acı ve tatlı günlerimizi, sevincimizi, neşemizi bizimle paylaşacak candan dostlara arkadaşlara ihtiyacımız vardır. ARKADAŞ; kendine yakınlık ve dostluk kurulan, huyları ve düşünceleri birbirlerine yakın olan kişilerin kurduğu dostluk diye tarif edebiliriz. Arkadaş ilaç gibidir. İyisi tedavi eder, kötüsü zehirler.
Sevgili okurlar Sahabe'i kiram Peygamber efendimize "Acaba hangi arkadaş daha hayırlıdır ya Resulallah" diye sorduklarında Peygamber efendimiz "Görüldüğünde size Allah'ı hatırlatan, konuştuğunda ilminizi artıran, yaptığı işlerle ahireti hatırınıza getiren kimsedir" buyurdu. Bu nedenle seçeceğimiz arkadaşlar sevilen, sayılan insanlar arasından seçilmeli, arkadaş seçerken çok dikkatli davranmalıyız. Gelişi güzel arkadaş seçimi Allah korusun insanı felakete götürür. Allahtan korkan, akıllı, güzel ahlaklı insanlarla arkadaş olmaya çalışılmalıdır. Kötü arkadaş bizi de kötülüğe bulaştırır. Atalarımızın "Üzüm üzüme baka baka kararır. Kıratın yanında duran, ya huyundan, ya suyundan. Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" gibi bizlerin faydalanması için pek çok atasözü söylemişler dir. Arkadaş seçiminde Anne ve Babalar çocuklarına yardımcı olmalı, iyi arkadaş seçiminde onlara yol göstermeleri, hatta onları yönlendirmeleri gerekmektedir. Çocuğunun kiminle arkadaşlık kurduğunu, kimlerle gezip tozduğunu devamlı kontrol etmeli, olumsuz bir arkadaşını gördüğü zaman hemen müdahale edip, o arkadaştan çocuğunun kurtulmasını sağlamalıdır. Konumuzun daha iyi anlaşılması için daha önce rahmetli babamdan dinlediğim yaşanan bir olayı siz okurlarımla paylaşmak istiyorum.
Hali vakti zengin bir adamın bir oğlu vardır. Oğlu önüne gelen iyi kötü her gençle arkadaş olur. Babası bunun sakıncalı olduğunu söylese de bir türlü oğlunu bu zaafından vazgeçiremez. Oğluna arkadaşlarının onu kendi çıkarları için sevdiklerini, menfaatları kesilince kendisinden hemen ayrılacaklar mı, bunların hiç birinin kara gün dostu olmadığını anlatsa da oğlu bir türlü babasının sözünü dinlemez. Arkadaşlarının çokluğuyla övünürmüş. Baba kötü arkadaştan nasıl oğlumu kurtarırım diye düşünürken, oğluna "Bak oğlum senin arkadaşlarının gerçek arkadaş olmadıklarını sana ispat edeceğim. Sende bu işte bana yardım edeceksin" diyerek oğluyla anlaşır. Hemen bir koyun keserek kanıyla birlikte bir çuvala yerleştirir. Çuvalın ağzını bağlar ve oğluna "Güvendiğin arkadaşlarını hemen çağır" der. Oğlu arkadaşlarını birer birer çağırır. Baba "Oğlum istemeyerek bir cinayet işledi. Bunu he men kaybedin. Bu iş meydana çıkmasın" der. Oğlunun arkadaşları kanlı çuvalı görence "Bize ne kendin ne yaparsan yap" deyip kaçıp giderler. Oğlu yapayalnız kalmıştır. Hiç bir arkadaşı ona yardımcı olmaya yanaşmamıştır. Bunu gören baba oğluna "Bak oğlum benim senin kadar fazla arkadaşım yok. Ama filanca yerde gerçek bir dostum,arkadaşım var. Çağıralım bir de onu deneyelim. Arkadaş nasıl olurmuş görelim" der. Vakit kaybetmeden baba arkadaşını çağırır ve ona kanlı çuvalı göstererek "İstemeyerek elimden bir kaza çıktı. Bir adam öldürdüm. Bunu ne yapmamız gerekir" der. Babanm arkadaşı hiç soru sual sormadan "Ne gerekiyorsa yapalım. Hiç korkma ben seninle beraberim, hemen atıp kaybedelim diyerek kanlı çuvala yok etmek için yapışır" ve bunu gören baba "Dur arkadaşım dur diyerek gerçeği" anlatır. Oğlu da bu olaydan sonra gerçek arkadaşlığı görüp arkadaş seçiminde daha dikkatli davranır.
Sevgili dostlar iyi arkadaş kara günde, bir felaket anında, yahut bir hastalık durumunda belli olur. Arkadaş mıknatıs gibidir. İyi ise iyiliği, kötü ise kötülüğü çeker. Gerçek sevgi olmadan iyi arkadaşlık olmaz. Peygamberimiz "iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız.." buyuruyor. Onun için sevgimiz ve arkadaşlığımız menfeate dayanmasın. Sevdiklerimizin sıkıntılı günlerinde onları yalnız bırakmayalım. Arkadaşlığımız Allah rızası için olsun sevgili dostlarım.