Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı Kovid-19 salgını nedeniyle 2020 yılında olduğu gibi 2021 yılında dışarıdan hac ibadeti için gelenleri kabul etmeyecek. Bu yıl hac ibadetini Suudi Arabistan’da yaşayan yaklaşık 15.000.yerli, 45.000.ni yabancılardan oluşan 60.000 kişi yapabilecek.
Sevgili okurlar. Bildiğiniz gibi Hac islam'ın beş şartından biridir. Hem mali hem bedeni bir ibadet olup, hali vakti iyi olan zenginlere farz kılınmıştır. Allah’u Teala Kuranı keriminde "Ona bir yol bulabilenlerin (imkanı olanların) Beytullah'ı hac ve Umre için ziyaret etmeleri, Allah tarafından üzerlerine farz kılınmıştır. Kim Haccı inkar ederek küfre girerse, şüphesiz ki Allah alemlerden ganidir" (Al'i İmran-97) buyuruyor, Peygamber efendimizde bir hadislerinde “Allah iki umre arasında yapılan (Küçük) günahları affeder. Allah katında kabul olunan Hac'cın karşılığı ise ancak cennettir (Buhari-Müslim) buyuruyor.
Hac ibadeti ayeti kerimede buyrulduğu gibi imkan olduğunda, ona gitmeye yol bulunduğunda hemen gidilmeli, ihtiyarlamayı beklememelidir. Milletimizde yanlış bir uygulamayı her zaman görmek mümkündür. Adam hali vakti iyi, hac kendisine farz olduğu halde, vay oğlumu evereyim, vay kızımı gelin edeyim diye zamanı geçirir, bastona bineceği günü bekler. Oysa ki hac hem mali hem bedeni bir ibadet olup gücü kuvveti yerinde olmayı gerektiren bir ibadet şeklidir. Tabi para pul olacak amma İnsanın kendisinin mutlaka Haccı talep etmesi, istemesi ve Allahu tealanında ona haccı nasip etmesi gerekir. Etrafımızda çok görmüşüzdür. Zengindir bu gün olduğu gibi Allah nasip etmemiş gidememiştir. Binlerce insan hacca gitmek için sıra bekliyor. Birde bakarsın parası pulu yoktur ama Allah ona Haccı nasip etmiştir. Bu bir türlü talep meselesi. İstenmeyen ve talep edilmeyen hiçbir şey kendiliğinden kimseye verilmez. Ağlamayan çocuğa meme verildiğini gördünüz mü hiç.
Sevgili dostlar. Bu gün sizlere 2012 yılında hacda beraber olduğum Ankaralı hacı arkadaşım H.İsmail ŞEN'in birinci hac hikayesinden bahsedeceğim. H.İsmail ŞEN yanılmıyorsam Ankara Numune Hastanesinde hizmetli olarak çalışmaktadır. Hacca gitmek için için için yanıp tutuşmaktadır. Ama memurluk, Ankara gibi bir yerde geçim derdi, ailenin maişeti derken kardeşimiz için bir hayaldir hacca gitmek. Görevini yaparken zengin fakir ayırımı yapma karı koca vardır. Koca felçli olara araba üzerinde kontrollere gelip gitmektedir. Her gelişinde bizim hacı efendi sanki babasıymış gibi adamın muayenesini yaptırıp yolcu edermiş. Bu hasta adam oldukça fakir bir kişiymiş. Amma Ankara dışında hiç bitki bitmeyen,bir gelir elde edemediği kıraç bir bağı varmış. Olacak ya bu bağ imara girmiş adamın eline hatırı sayılır yüklü bir para geçmiş, adam zengin olmuş.
Hemen hastaneye gelerek bizim hacı arkadaşı bularak "Yavrum bizi hacca götür" deyivermiş. Hacı İsmail "Amca benim hacca gidecek durumum yok. Ben memur maaşıyla zar zor geçiniyorum. Ben Nasıl hacca giderim" der. Adam da "Siz yanlış anladınız. Sizin paranızla değil, benim paramla gideceğiz. Bütün masrafların bana ait. Kendime ne alırsam sana da aynısını alacağım. Yeter ki bizimle gel. Bize burada olduğu gibi kutsal yerlerde de bize yardım et" der. İsmail bey bu hiç beklenmedik teklife çok şaşırır. Hemen kabul eder. Adamda sözünde durur kendisinden bir kuruş harcatmaz. Kendine ne aldırmışsa hacı ismaile de aynısını almıştır.
Sevgili okurlar gönülden istersek Allahu Teala mutlaka bu isteklerimize cevap verir. Yeter ki gönülden isteyelim. Hacı kardeşimiz hac için içten içe yanarken Allah hiç ummadığı yerden ona nasip etti. Allah sağlık sıhhatle gidenlere tekrar, gitmeyenlere en kısa zamanda gitmeyi nasip etsin inşallah.