Geçtiğimiz hafta Mübarek Regaib kandili gecesinde İdlib'ten gelen 36 şehit,32 yaralı haberi Türk milletini derinden üzüntüye boğdu. Dinar ilçemizden hemşehrimiz piyade Yüzbaşı Süleyman ŞAHİN de bu alçak saldırıda şehadet şerbetini içerek şehit oldu. ŞEHİT; Allah, vatan, din, Millet için canını veren Müslüman demektir. ŞEHİTLİK İslam dininde en büyük mertebe olup, ahirette en yüksek rütbenin peygamberlikten sonra ŞEHİTLİK olduğu belirtilmiştir. ŞEHİT'lerin Kul hakkı dışında bütün günah ve kusurlarının inşaallah Allah tarafından affedildiği belirtilmiştir. ŞEHİT'lerimize Allah'tan rahmet yaralılarımıza da acil şifa, geride kalan yakınlarına da başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Sevgili okurlar. Allahu Teala Kur'an'ı keriminde "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler, lakin siz anlayamazsınız"(Bakara:154) buyuruyor. İki cihan güneşi peygamber efendimiz de bir hadislerinde ŞEHİT'liğin önemine binaen "Ümmetime ağır gelmeyecek olsaydı, hiçbir seriyyeden (Savaştan) geri kalmaz, hepsine katılırdım. Allah yolunda ŞEHİT olmak, sonra diriltilip tekrar ŞEHİT olmak, yine diriltilip tekrar ŞEHİT olmak isterdim" (Buhari: İman 26) buyurmuştur. Allah yolunda din için vatan için millet için savaşırken ŞEHİT olanlar yıkanmaksızın, kanlı elbiseleriyle defnedilir, elbiseleri onların kefeni yerine geçer. Savaşırken ŞEHİT olanların yanı sıra hadislerde, yanlışlıkla veya haksız yere öldürülen kişi, yangında, denizde veya göçük altında can veren kişiler, Veba, kolera, sıtma gibi yaygın ve önlenmesi zor hastalıklar sebebiyle ölenler, ilim tahsili yolunda, helal kazanç uğrunda, gerek kendisinin gerekse başkalarının can, mal ve namusunu koruma uğrunda ölenler, loğusa iken ölenler ve Cuma gecesinde ölen kimseler de ŞEHİT sayılmışlardır. ŞEHİT'lik her yiğide nasip olmaz.
Sevgili dostlar; gelelim birbirimize sorduğumuz "bizim Suriye'de, İdlibte ne işimiz var" sorusuna Suriye'de Türkiye'nin güvenliği için orada olduğumuzu unutmayalım. Komşu dairede yangın başlamış. Söndürmek gerekir. Eğer bana ne deyip yangını söndürmez isek kısa zamanda yangın Allah korusun bizim evimize de sıçrayacak. Suriye onlar için bir basamak. Mesele Suriye değil süper güçlerin esas gayeleri Cennet vatanımızı işgal edip, yer altı ve yer üstü bütün zenginliklerimize el koymaktır. Şimdi düşmanlar gücümüzü ve becerimizi test ediyorlar. Bu nedenle Amerika İdlib'e 9.323 Km. yerden gelip Fırat'ın doğusunu YPG kanalıyla, Rusya İdlib'e 2.155,Km.den gelip Fırat'ın batısını kontrol etmeye yeltenirken, bizim Ankara'dan 500. Km. Hatay ve kilise 10-15 Km. uzaklıkta 911.Km. sınırımız bulunan komşumuza karşı seyirci kalmamız beklenemez. Ne işimiz var diyenlere sakın ha aldanmayın.
Hiç bir zaman, değil bir askerimizin şehit olmasını, saçının teline dahi zarar gelmesini istemeyiz. Fakat 3 tarafı denizlerle çevrili, dünyanın en güzel iklimine sahibiz. Uludağ’a git kayak yap, Antalya'ya git denize gir. Yer altı madenlerimiz henüz işlenmemiş, çıkarılacağı günü bekliyor. Dolayısıyla dünyanın gözü bizde. Dış güçler ve onların içimizdeki uzantıları Türk Milletini kesinlikle rahat bırakmazlar. İktidarda kim olursa olsun biz bu coğrafyada olduktan sonra Türkiye de kesinlikle terör ve kaos bitmez. Biter diyenlere aldanmayın. Biri biter öbürü başlar. Bu nedenle biz devamlı uyanık olmak Milli silah sanayimizi kurmak zorundayız. Yurdumuzu korumak için yeri geldiğinde seve seve canımızı verip Şehadet şerbetini içeceğiz. Dün atalarımız canlarını verip şehit oldularsa, bizde bu vatanı yavrularımıza bırakabilmek için gerekirse canımızı vererek şehit olacağız. Şehitlik hiçbir zaman bitmez.
ŞEHİT'ler tepesi asla boş kalmayacaktır. Boş kalacak, ŞEHİT olmayacak sözü çok tehlikeli bir sözdür. Türkiye'nin kayıtsız şartsız, müdafaasız düşmana teslim olması demektir. Ordumuza güvenimiz tamdır. Ordumuz sefere çıkmıştır. Bu saatten sonra kayıtsız şartsız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'ın, Şanlı ODUMUZUN ve DEVLETİMİZİN arkasındayız. Bizim için SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR. ŞEHİT'lerimiz gönlümüzdedir. ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ.