Çocuğun kişiliğinin gelişmesinde, eğitim ve öğretiminin tamamlanmasında okulun ve öğretmenin önemi büyüktür. Çocuk anaokulundan başlayarak, yüksek öğretimin sonuna kadar uzun yıllarını okul sıralarında geçirmektedir. Bu uzun dönem çocuğun karakter ve davranışlarında kuvvetli bir biçimde olumlu etkiler gösterir.
ALLAH (c.c) ZÜMER Suresi 9. Ayette “ De ki: Hiç bilenlerde bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür” Buyurarak bu eğitim ve öğretimin ne kadar önemli olduğunu kullarına bildirmiştir. Atatürk eğitim ve öğretim hakkında şu veciz sözü söylemiştir: “eğitim ve öğretimdir ki; bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı yüksek bir toplum halinde yaşatır; ya da eğitimsizlik ve öğretimsizlik milleti esaret ve sefalete terk eder.”
Çocuklarımıza eğitim ve öğretimde azami yarar sağlayabilmemiz için öncelikle okullarımızı çoğaltmamız gerekmektedir. Zira genel olarak okullarımızda çift öğrenim (sabahçı- öğlenci) tedrisatı uygulanmaktadır. Çift öğrenim uygulaması öğrencilerimizin eğitim ve öğrenimlerinin aksamasına neden olmaktadır. öğrencilerimizin iyi bir öğrenim görebilmeleri için sınıftaki öğrenci mevcutlarının yirmi beş öğrenciyi geçmemesi gerekmektedir.
Okul öncesi ilişkileri daha iyi tanıyabilmek için, okulun temelini oluşturan öğretmen ve öğrenci ilişkilerine değinmek yerinde akacaktır. Çünkü çocuğum okulla ilişkilerinin başlamasında ilk gördüğü ve karşılaştığı kişi öğretmendir. Öğretmen çocuk için bilgi kaynağıdır. Çocuğun rehberidir. Hatta çocuğun anne ve babasından daha çok etkileme durumunda olan modeldir. Bu itibarla öğretmen, çocuk için her şeydir. Öğretmenler davranışlarında, kılık kıyafetlerine, okulda ve okul dışında daima dikkat etmelidirler. Çocuk, okula başladığı andan itibaren aile çevresi dışında yeni bir ortama girmiştir. Henüz öğretmenini ve arkadaşlarını tanımamaktadır. Öğretmen ve arkadaşlarının hakkında belirsiz duygular o küçük yavrunun zihninde bir takın karmaşık şüphe ve duygular meydana getirir. Bu şüphe ve olumsuz duygular bazı çocukların başlangıçta okula uyum sağlamalarında zorluklar çıkarır.
Öğretmen, çocuğun kendisi ve arkadaşları hakkındaki olumsuz duygularını ortadan kaldırmak için özellikle aile yuvasındaki şefkat ve hoşgörü ortamını arattırmamaktadır.
Hatta çocuğa karşı anne ve babasından daha çok yakınlık gösterdiğini davranışlarıyla hissettirmelidir. Çocuğun okulda yapabileceği hataları önlemek için aşırı baskı yoluna gitmemelidir öğretmen, çocuğu tanımaz, onunla yeteri kadar ilgilenmez, ödevleri çocuğun yapabilme gücünün üzerinde verirse, ayrıca çocuğu birde cezalandırma ya da korkutma yönüne giderse kesinlikle olumlu sonuç alamaz. Öğretmenlik mesleği sabırlı olma mesleğidir. Veliler, öğrencinin okulda başarılı olabilmesi için öğretmen ve okul yönetimi ile sıkı bir iletişim ve iş birliği içerisinde olmalıdırlar.
Hz. Ali: “ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” buyurmuştur.
Yine Hz. Mevlana öğretmenler hakkında şu güzel sözü söylemiştir. “Sen, taş, kaya, mermer dahi olsan bir terbiyecinin eline düşersen mücevher olursun.” Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ve gençlerimize, Öğretmenlerimize, eğitim ve öğretime tolum olarak değer vermek demek; Vatanımıza, Devletimize, milletimize, ailelerimize, insanlığa değer vermek demektir. 2022-2023 Öğretim Yılı tüm Öğrencilerimize, Öğretmenlerimize, Öğrenci velilerine ve Türk Milletine hayırlı uğurlu olsun İnşallah. Başarılı bir eğitim öğretim yılı geçirmelerini Allahtan niyaz eder hayırlı cumalar dilerim.