İnsanların anaya, babaya, kardeşe, dostlara, bağlara, bahçelere, ilimlere, ibadetlere, yiyeceklere, içeceklere hasılı bu çeşitli şeylere duyduğu istek beslediği sevgi Allah’a karşı olan sevgilerindendir. Bunların cümlesinde hak arzusu vardır, bunların tamamı da örtülüdür.
İnsanlar bu dünyadan o padişahı( Allah’ı) örtüşüz gördüler mi bilirler anlarlar ’ki onların hepsi-de perde imiş, yüze tutulan örtü imiş; diledikleri gerçekte o bir tek şeymiş işte o vakit bütün müşkiller hal olur, gönüllerindeki bütün sorunların cevabını bulurlar ve her şey ayan olur.
Hak’ın cevabı her müşkülü teker teker, ayrı ayrı cevaplandırmayı da gerektirmez bir cevapla bütün sorular bilinir, müşkül çözülür gider.
Hani kışın herkes elbisesine bürünür, kürkünü giyer, bir tandır başına çöker, soğuktan bir köşeye girer sığınır ya. Ağaç, ot ve daha aşka bütün bitkiler de soğuktan meyvesiz, yapraksız kalırlar; soğuk bir zarar vermesin diye varlarını yoklarını içlerine çeker, gizlerler
Bahar görünüp te cevaplarını bir tecelli ile verince (Allah), onların ölümü dirimi bitkiye ait çeşitli soruları birden cevaplandırılmış olur, müşkülleri hallolur gider. Hepsi de baş çıkarırlar, o bela neden gerekmiş, anlarlar ve bilirler.
Hak teâla bu örtüleri bir sebebe dayandırarak yaratmıştır. Hakk’ın cemâli örtüsüz görünseydi biz o an dayanamazdık ve nasibimizi almazdık.
Örtüler yüzünden meded ve menfaat buluyoruz. Şu güneşi görüyorsun ya, hani onun ışığıyla yol yürüyoruz, etrafımızı görüyoruz iyiyi kötüden ayırt ediyoruz; onunla ısınıyoruz, ağaçlar, bağlar, bahçeler meyve veriyor, ham meyveler onun ısısı ve ışığıyla olgunlaşıyor, tatlılaşıyor.
Türlü sebeplerle bunca fayda veren şu güneş daha yakına gelse, hiçbir fayda vermez hatta bütün dünya, bütün halk yanar gider, bir şey cik kalmaz.
Hak Teâla, dağa örtü ile, perde ile görününce dağı, ağaçlarla, güllerle, yeşillerle dolduruyor . süsülenmiş, bezenmiş bir hale sokuyor, fakat örtüsüz, perdesiz göründü mü onu alt üst ediyor,zerre zerre parçalayıp gidiyor.
“ rabbi, o dağa tecelli edince, onu paramparça etti” (kur-an’ı kerim 17/143)
“rahmeti ve ihsanı bütün alemleri kuşattığı gibi, merhamet ve Gurfânı da bütün asilere şamildir.
O’nun vasıflarını anlatmaya kalkan kimsenin dili tutulur.
O’nun celal meydanına dalan kimsenin beli bükülür.”
“ O her an yeni bir iştedir”
Cuma’mız ve ramazan bayramı’mız mübarek olsun