SONBAHAR GELDİ DERLER…
Yine bir eylül ayıydı. Bu da herkesin dünyasında farklı anıları bulunan bir mevsimin yani sonbaharın habercisiydi… Öyle miydi? İnsan sadece aylardan mı anlardı mevsimleri? Oysa sarı bir yaprakta olamaz mı sonbaharın işaretleri veya hafiften esen ama iç ürperten bir rüzgârda? Ya da butlarla uçup giden göçmen kuşlarında, ateş dikenlerinin kırmızı meyvelerinde… Evet dediğinizi duyar gibiyim ama sonbahar sadece bunlarla kısıtlı değil.
Sonbahar adı üstünde her şeyin bittiği sanılan mevsim. Bu mevsimde tabiat renk değiştirir. Nereye baksanız renklerin, şekillerin cazip senfonisi hazan mevsimini seslendirir. Ağaçtan dökülen yaprakların hışırtısı, serin rüzgarların uğultusu, yağmurun şıpırtısı kışın yaklaştığını haber eder, her şeyi konuşturur bu mevsim. Yeryüzü kendini uykuya hazırlarken sonbahar insanlara olgun meyveleri, cazip renkleri, hoş manzaraları, gökkuşağını, ufuklardan sarkan ikindi güneşinin kızıllıklarını gösterirken sistemli işleyişlerin sırlarını, işaretlerini, güzelliklerini hatırlatır.
Bunlar olurken biz insanlar da sadece o kısmı görürüz, dış yüzeyine bakarız. Peki ya size sonbaharın, son nefes olmadığını her şeyin sonu yerine, aslında yeni bir geleceğe adım, her şey için yeni bir başlangıç, yeni bir alem, yeni bir dünyanın kurulması, yeni hayat sahibi olacak canlıların, çiçeklerin, ağaçların, kuşların kelebeklerin geleceğinin müjdesi olduğunu söylesem, sonbahar hüzünleri, sevinç ve mutluluk umutlarına döner.
Ve evet dostlar, sonbahar sadece mevsimsel bir şey değil. Sonbahar bazen her şeyin bittiğini değil, hayatınızda yeni ufuklar açan renkli olaylar, manzaralar, güzellikleri bir tuvale yansıtan ressamın tablosu gibi huzur veren sanat harikası gibi anlamlı bir simge gibi düşünmeliyiz, Geçip giden zaman içinde insan ömrünün sonbaharını düşünerek, bazen hayatımızın dönüm noktaları olur ve bu sefer kesin bitti dersiniz, devam etmek istemez sanır, umutsuzluğa kapılırsınız. Oysa sonbahar dinamikleri duygularımıza enerji verir harekete geçirir, pozitif yapar. Yeryüzünde gördüğümüz intizamlı işleyiş, koşuşturma, değişim, dönüşüm ve güzellikler yeniden dirilişi empoze eder, yüksek sesle baharın geleceğini anlatır.
İnsan ömrü mevsimler gibi sayılı günler içinde değil, meçhul zamanda saklı!.. Şu hayatta öğrendiğim ve yüzüme tokat gibi çarpan o gerçek zamandır ki oraya hazırlanmanın sorumluluklarını taşıyoruz dostlarım. Bu yüzden yeni bir sayfa için İlkbahar’ı beklemeyin. Her mevsimin, her ayın, her günün ufuk açan, mesaj veren ibret dolu, ilham veren işaretleri vardır. Eğer ağaçlar sonbaharda eski yapraklarının gitmesine izin vermeseydi İlkbahar’da yenilenemezdi. Hiçbir şeyin başı boş olmadığı dünya nizamına bakarak insan olarak bir ilki başaralım. Bu duygular içimizi ferahlatır, kalbimizi rahatlatır dört mevsimin manzaralarının görünüşü, gülüşü ile her şeyi güzel görmeye, bakmaya, anlamaya çalışmayız.
Sonbahar geldi derler, ilk kez son olduğunu bilmeden…