Fizik kuralları ile sosyoloji kuralları çoğu alanda aynı etkileri bırakır İçi su dolu bir kabı dışarıya buharı vermeyecek şekilde kapatıp isitirsaniz oluşan su buhari basınç oluşturarak kabı patlatır ve çevreye çok büyük zarar verici etki bırakır Savaşlarda kullandığımız insanları yok edici bomba da aynı fizik prensibi ile çalışır Ancak aynı fizik olayı olan basıncı buhar kazanında olduğu gibi doğru planlayarak lokomatifte kullanırsanız treni hareket ettirerek insanlığın hizmetine sunarsiniz burada basıncı dengede tuttuğunuz için insanlık adına yarar sağlarsiniz.
Sosyal Bilimlerde bu fizik kuralının yerini ifrat tefrit ve sosyal denge alır.
Kadın konusunda toplumumuz başka kültürlerin etkisinde kalarak bazı adetlerin dinimizin gerekliliği gibi görülmesi ve insanlarımızın aydınlanma adına hiç çaba göstermemesi ve sosyolojik olarak toplumu yönlendiren unsurlarinda ifrat ve tefrit içinde olmaları sosyal dengeleri bozmakta bunun sonucunda da kültür erezyonu oluşmakta bazı kesimlerde kadın birey olarak gorulmeyip obje olarak algilanirken bazı kesimlerde de aşırı özgürlüklerle kadını tarif ederek kültürümüzün dışına itmektedir Birincisinde kadın obje olarak görülmesinden dolayı horlanip kişiliği zedelenmekte bazen şiddete maruz kalmaktadır İkincil yaklaşımla aşırı derecede ozgurlestirilmeye çalışilan kadın ise toplum değerleriyle çelisip sosyal kargasalara neden olmaktadır.
İşte tam burada denge devreye girerek aydınlarımızin ifrat ve tefriti bırakarak sosyal dengeyi sağlamaları topluma huzuru getirecektir.
Aileler çocuklarını yetiştirirken kız ve erkek ayrımı yapmadan kız çocuğu ve erkek çocuğuna aynı kurallar çerçevesinde yaklasirlarsa kızlarımız obje olmaktan çıkıp birey haline gelirler ve sosyal denge kendiliğinden kurulmuş olur Unutmayalım namus erkek içinde kadın içinde aynı ölçütlerle degerlendirilirse amaca ulaşılır Kadın için yasaklanmis bir davranış biçimi erkek için mübah gosterilirse hiç bir zaman sosyal denge kurulamaz Namus sadece kadın icin değil erkek için de vardır.