Anadolu binlerce yıllık tarihi, yaşanmışlıkları, medeniyetleri, görgü ve gelenekleriyle yoğrulmuş.
İnsanlar yaşadıklarından ve edindikleri tecrübelerden deyimler, atasözleri geliştirmiş.
Benzetmeler yapmışlar.
Bizde onların bunca birikimi tecrübe sonucu edindikleri sözleri hemencecik söyleyiveriyoruz.
Çiğ tavuk yenir mi?
Elbette ateş bulunmadan önce yenmiş, mecbur kalınca yenir, ama günümüzde yenir mi?
Elbette yenebilir.
Mesela çok kıymet verdiğiniz bir dostunuz var.
Onun için ne yapsam azdır denilir.
Yani?
“Hatır için çiğ tavuk yenir”
Bu güne kadar çiğ tavuk yemişliğim yok.
Ama çiğ at eti yedim.
Kırgızistan geleneklerine göre öyle olduğu için bir Kırgız ikramını geri çevirmedim.
Ama çok iyi dostlarım için henüz çiğ tavuk yeme durumum olmasa da dost hatırı için birçok yapmam dediğim şeyi yaptım.
Yine yaparım.
Başka bir deyimde genelde sık kullanılan bir şey vardır.
Beklenmedik, tahmin edilemeyen, zamansız yapılan şeyler için söylenir.
Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü.
Tamam, da başlık ile bu yazdıklarının ne alakası var diyenler varsa hemen konuya dönelim.
Malum siyaset pazarı açıldı.
Gönlünden milletvekilliği geçenler bir bir piyasa yapmaya çıktılar.
Dün Yeşilyol’da yürürken bilbordlara gözüm takıldı.
Bir avukat arkadaşın Cumhuriyet Bayramı kutlama ilanı vardı.
Atatürk fotoğrafları, bir tarafta da kendi fotosu ve altında AV bilmem kim.
O kadar.
Cumhuriyet bayramımızı kutluyor.
Normalde Avukatlar ilan veremez, böyle afiş, poster falan zaten olmaz.
Avukat arkadaşımız kendine piyasa yapıyor ben adayım demek istiyor.
Arada biri iki reklamdan sonra birde baktım bizim Hakan Dilek aynı şekilde o da Cumhuriyet Bayramı kutluyor.
Altına da yazmış, “Sizin için sizinle birlikte”
Benzer bir afiş de daha önce Zafer Bayramı zamanında olmuştu.
Yani bizim Hakan Dilek, meslektaşımız demiyorum.
Çünkü meslektaş değiliz ama adam gazete patronu olduğu içinde bizim sektörden biri.
Diyor ki “Ey Afyonkarahisar ben milletvekili adayıyım.”
Bizim sektörden ve meslektaşımız Cansel Kuzu’da daha önce milletvekili aday adayı olmuştu.
Bir türlü kısmet olmadı.
Oysa Cansel Kuzu her şeye rağmen dost, candan ve yardımsever bir meslektaşımız.
Bence birçokları kadar o da bunu hak ediyor.
Şunu açık yüreklilikle söyleyeyim.
Bir meslektaşımın Milletvekili olmak istemesinden ve hatta olmasından onur duyarım.
Ve elimden gelen desteği de gösteririm.
Bu bakımdan Hakan Dilek ve Cansel Kuzu’ya çıktıkları bu yolda başarılar dilerim.
Ve aday gösterilmeleri durumunda da hangi partiden olduklarına bakmaksızın gider oyumu onlar için kullanırım.
Hatır için çiğ tavuk yenir olayını gibi.
Onları gönül rahatlığıyla işte benim adayım diyebileceğim kişiler.
Bir başka kişi de Gültekin Uysal.
Önceki yazılarımızda sıkça yazdık, şöyle olacak, böyle olacak gibi.
Geçen hafta Gültekin Uysal başkanla ile bir dost ortamında bir araya geldik.
Aynı anda aynı yerde bulunmaktan dolayı.
Planlı bir durum değildi.
Benim Gültekin Uysal’a bakışım 10 yıldır değişmedi.
Genel Başkan olduğu zamanlarda Afyonhaber’de yazılar yazıyordum.
Oradan yazılarımı okuyanlar bilir.
Sonrasında Odak gazetesinde yazarken okuyanlar hatırlar.
Ve bugün hala aynı noktadayım.
Bir şehirden bir genel başkan çıkıyorsa ona ilk önce kendi şehri sahip çıkmalı, sarılmalı.
Ama etrafıma bakıyorum da sanki babaları, kendileri daha önce parti genel başkanlığı yapmışlar gibi olayı görmezden gelmeye, hatta yok saymaya kadar giden bir zümre var.
Bunu anlamakta zorlanıyorum.
Kıskançlık, çekememezlik, kendi ulaşamayacağı bir yere Gültekin Uysal’ın gelmiş olmasını hazmedemeyenler var.
Bakın son bir yıldır 6’lı masa olarak bildiğimiz 6 partinin genel başkanı bir araya geliyor.
Bir yol haritası belirlemeye çalışıyor.
Afyonkarahisar’ın bir evladı şu anda siyaset dünyasındaki 15-20 etkili isimden biri.
İçlerinde en genç olanlarından ve önümüzdeki 20-25 yıl daha siyaset yapacak tek kişi.
Eminim bugün Gültekin Uysal’ı görmezden gelenler yarın önemli bir konuma gelse hepsi bir numaralı Gültekin Uysalcı olur.
Hepsi fırıldak gibi döner.
İşin özü benim adayım kesinlikle Gültekin Uysal.
Hani dün yazdık ya benim şehrim benim adayım.
Benim şehrim benim adayım Gültekin Uysal.
Onun içinde çiğ tavuk yenir.
Şu ana kadar aday olma ihtimali bulunanlar arasında bu üç ismi yazdım.
İkisi aynı sektörden olduğum kişiler olmasından.
Ve mesleki dayanışma ruhundan.
Diğeri şehrimizden çıkmış bir genel başkana önce bizim sahip çıkmamız gerektiğinden gönül rahatlığı ile benim adayım olmayı hak eden kişiler.
Elbette başkaları da çıkacak.
Onlar hakkında da yazacağız çiğ tavuk yenilir mi yenilmez mi ona o zaman bakarız.
Bu günlük üç tane çiğ tavuk yeterli.
Hadi bakalım yeni adayları bekliyoruz.