Seçim havasına girmeye başladık.
Aday adayları bir bir ortaya çıkıyor.
Her partinin kendine göre bir yoğurt yiyişi var elbette.
Aday belirlemek için kendi tüzüklerinde yer alan kriterler var.
Elbette o kriterlere her zaman uyulmaz.
Genel merkez yapar listeyi gönderir.
Genellikle seçilecek yerlere şehirde yaşayanlar değil de genel merkez karar verir.
Daha doğrusu genel başkan karar verir.
Herkeste istese de istemese de uymak zorunda kalır.
Elbette her aday belirlemede kırgınlar, küskünler ve hatta kızgınlar olur.
Bazen gerçekten hiç alakası olmayan, tabanla zıt kişiler olmadı mı? Elbette oldu.
Ama genel başkan öyle istedi uyulması lazım.
Hatta bazen seçim bölgesinde bile yaşamayanlar aday gösterilir.
Neyse konumuz bu değil.
Her partinin kendine göre aday belirleme yöntemleri var.
Temayül yoklaması, anket çalışmaları, kanaat önderleri, seçmen görüşleri, önseçim gibi daha birçok yöntem var.
Afyonkarahisar’da birinci parti AK Parti.
Onu bir kenara bırakırsak ikincilik için şu anda CHP, MHP ve İYİ Parti yarışıyor.
Bu üç partinin de 1’er milletvekili çıkarma potansiyeli var.
2023 seçimleri nasıl olur?
6’lı masa nasıl bir performans gösterir.
AK Parti nasıl bir hamle yapacak.
6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak.
Yeni bir ittifak çıkar mı?
Çıkarsa 3. Bir cumhurbaşkanı adayı çıkacak mı?
Tüm bunlar seçimleri ciddi oranda etkileyecek faktörler.
Bunları daha sonra zamanı geldikçe konuşacağız.
Gelelim CHP’ye.
Bir kere CHP Afyonkarahisar’da en sorunlu parti.
Kendi aralarındaki kısır çekişmeler yüzünden ne uzuyor ne kısalıyor.
Hatta uzamıyor kısalıyor desek daha doğru.
Parti yaşlı ve emekliler kahvesi gibi.
Katıldığım bir il başkanlığı seçiminde il yönetimine girmesi gereken gençlik kotası vardı.
İl Başkan adaylarından biri çıkıp kürsüde şöyle bir konuşma yaptı.
Kaldı ki bu il başkan adayı olan şahıs her girdiği seçimde kaybetmiş.
Ama yönetim düşünce genel merkez tarafından atamayla il başkanı olmuş biri.
Seçim Divanı uyardı, “Listenizde gençlik kotası yok” dedi.
İl başkanı olacak olan aday, “Ne yapayım listeye koyacak genç yok.
Bunda benim de suçum var ama partimize gençler katılmıyor” demek zorunda kalmıştı.
Türkiye’nin en eski partisi, partiye yeni ve genç üyeler kazandıramıyor.
Parti yaşlılar ve emekliler kahvesi haline geliyor.
İl, merkez ilçe, kadın kolları, ilçeler, milletvekili herkes bir birine muhalif ve ayrı telden çalıyor.
O nedenle Afyonkarahisar’da bir ilerleme maalesef olmuyor.
Buna rağmen şimdiden milletvekili aday adayları ortaya çıkmaya başladı.
Elbete daha önce yazdığımız ve gündeme getirdiğimiz.
Hatta benim kadar Afyonkarahisar’da herkesin merak ettiği Gültekin Uysal meselesini bir kenara bırakıyorum.
Şu anda CHP içinden çıkacak olan aday adaylarına bakmak lazım.
Elbette bir kısmı genel merkez ataması bekliyor.
Bir kısmı önseçim istiyor.
Bence demokrasi gereği olması gereken tüm partilerde önseçimle her il kendi milletvekilini kendisinin seçmesi.
Olması gereken bu.
Ama maalesef böyle olmuyor.
Peki, CHP’de nasıl olacak.
Hatırlarsanız Ahmet Toptaş önseçimle liste başı çıkmış ve milletvekili olmuştu.
Daha sonra Burcu Köksal önseçimle liste başı olmuş ve milletvekili olarak gitmişti.
25. dönem milletvekili olan Burcu Köksal İYİ Partiye gidip gelmesi hatırına 26. Dönem içinde Genel Merkez yeniden aday göstermişti.
26. dönem hükümet kurulamaması üzerine seçimler yenilenince CHP Genel merkezi tarafından aynı listeyle seçime gidildi.
Burcu Köksal 27. Dönem milletvekili olarak yeniden meclise gitti.
Buraya kadar her şey normal.
Ancak CHP tüzüğüne göre bir kez daha Burcu Köksal genel merkez tarafından aday olarak gösterilemez.
Yani Burcu Köksal Hanımefendi yeniden aday olabilmek için önseçime girmek zorunda.
CHP TBMM ÜYELİĞİ İÇİN ADAYLARIN SAPTANMASI Madde-52
(1) TBMM üyeliği için adayların belirlenmesinde yöntemler, önseçim, aday yoklaması ve merkez yoklamasıdır. Önseçim ve aday yoklaması, öncelikli yöntemlerdir.
(2) Aday saptamada hangi seçim çevresinde hangi yöntemin uygulanacağına il örgütünün görüşünü de alarak Parti Meclisi karar verir. Parti Meclisi, önseçim ya da aday yoklaması yapılan bir seçim çevresindeki aday listesinde, merkez adaylığı için Siyasi Partiler Kanunundaki ilkelere göre yeteri kadar sıra ayırabilir.
Bir kişi iki dönem üst üste merkez adayı gösterilemez.
Ancak bu kural, bir yıldan fazla olmamak kaydıyla son seçimin yapıldığı tarihi izleyen 1 Ekim günü başlayacak yasama yılı tamamlanmadan seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde uygulanmaz.
CHP’nin aday belirleme yöntemi bu.
Benim iddiam falan değil.
Daha önce kendisi önseçimle seçilen biri şimdi her halde önseçimden kaçacak hali yok.
Herkesten önce onun çıkıp Afyonkarahisar’da önseçim yapılsın demesi gerekir.
25-26 ve 27 dönem milletvekilliği yapmış biri önseçim istemem dememeli.
Herkes kendisine güvendiği kadar partinin kayıtlı üyesine de güvenmek zorunda.
İşte o zaman parti içindeki rekabet, iç çekişmeler, kimin ne kadar etkin ve güçlü olduğu, kimin sevilip sevilmediği gün gibi oraya çıkar.
Hadi bakalım kim önseçim istiyor kim merkez ataması bekliyor?