Her şey yaşlanıyor.
İnsanlar, hayvanlar, ağaçlar, şehirler ve hatta dünyamız.
Peki hayatta hiç yaşlanmayan bir şey var mı? Diye sorsam bir cevabınız var mı?
Hadi biraz durun ve düşünün hayatta hiç yaşlanmayan bir şey var mı?
Bir süre öncesine kadar bu soruya bende cevap bulamazdım.
Geçenlerde sabah kahvaltısını yaptıktan sonra evden çıkmadan önce sabah bir kanalda farklı bir hoca var.
Bazı izleyicilerin akıllara ziyan sorularına cevaplar veriyor ama adam bazen Cem Yılmaz’ı bile gölgede bırakacak türden.
Bazen seyircilere kızıyor kanal hocanın sesini kapatmak zorunda kalıyor.
Sunucu kadın, “Hocam yapmayın, canlı yayındayız” dese de hoca bildiğini okuyor.
Ancak hoca kesinlikle haklı ve katılıyorum.
O kadar aptalca, saçma sapan sorular geliyor ki hoca zıvanadan çıkıyor.
Sanırım Güldür Güldür’de ki Eşorfmanlı Hoca tiplemesi buradan geliyor.
Neyse Hoca’nın yaklaşımları verdiği cevaplar yüzünden kalkamadım.
Bir süre sonra “Bak güzel kızım biliyor musun? hayatta iki şey yaşlanmaz” dedi.
Sonra başladı açıklamaya.
1-Nefis yaşlanmaz.
2-Hırs yaşlanmaz.
Sade bir şekilde o kadar güzel anlattı ki hoca olayı gerçekten doğru.
Çok yemek yiyen doymayan birine nefisine hakim olamıyor deriz.
Nefis ne güzeller çekiyor.
Nefsine yedirememek, kavga ve hatta cinayete kadar giden bir yol.
Nefsini köreltmek.
Nefis neler çekiyor neler, ama eldeki imkanlar bu kadar.
Bu konuları uzatır gideriz.
Doğduğumuz andan itibaren hayat boyu nefis hiç ölmüyormuş.
Hasta yatağında bile nefis sağlık bekliyor.
Yaşlılıkta nefis gençlik bekliyor.
Nefis daha iyi bir araba, daha lüks bir ev, daya yeni eşyalar, tek taş, beş taş çekiyor.
Zengin daha zengin olmak istiyor.
Yaşımız kaç olursa olsun nefsimize hakim olamıyoruz.
Hatta nefsimizin kölesi bile olabiliyoruz.
Hayatta yaşlanmayan yegane şeylerden biri maalesef nefis.
Hayatta yaşlanmayan bir diğer şeyde maalesef Hırs.
Dünyaya gözlerimizi açtığımızdan yumduğumuz son ana kadar hiç bitmeyen ve yaşlanmayan şey hırs.
Öyle ki bazı hırslar ülkeleri savaşa sokar, binlerce insanın ölmesine neden olur.
Çok büyük servetler hırs yüzünden küle döner.
Bakın etrafınıza ne kadar hırslı insan var.
Daha çok çalışmak, daha fazla kazanmak, daha, daha, daha.
Hırsın sonu yok, hırslanıyorsunuz bir şey alıyorsunuz.
Sonra, bakıyorsunuz başkasında daha iyisi var, vay bende niye yok bende ondan daha iyisi olmalı diye hırs yapıyorsunuz onu almak için ailenizi, eşinizi ihmal ediyorsunuz.
Çocuklarınızın büyüdüğü göremiyorsunuz.
Hırsın sonu yok.
Her zaman daha fazlasını istemek gibi bir huyu var.
Siz yaşlanıp ömrünüz tükenirken hırs içinizi kemirir.
Sizi yer bitirir.
Küçük bir örnekle olayı anlatmaya çalışayım.
Genç ceviz kurdu, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer.
Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye.
Buraya kadarı normal.
Yedikçe şişmanlar.
Karnı büyür.
Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz.
Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır.
Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır: Zayıflamayı beklemek.
Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner.
Ve bir gün çıkar.
Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır.
Kimi insanlardaki para ve mal - mülk hırsı da ceviz kurduna benzer.
O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.
Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur..
Yani dostlarım nefsinizi ve hırslarınızı bir kenara bırakın.
Hala sağlığınız yerindeyken sevdikleriniz ve ailenizle hayatınızı yaşayın.
Son nefesinizi verdiğinizde tabutta yanınızda bir sakız bile götüremeyeceğinizi unutmayın.
Hepimiz yaşlanıyoruz.
Her şey yaşlanıyor.
Ama unutmayın bizi esir alan nefis ve hırs asla yaşlanmıyor.
Nefsinizin ve hırsınızın kurbanı olmayın.
Hadi bugün kendinize izin verin.
Eşinizi, çocuklarınızı, torunlarınızı alın onlarla birlikte güzel bir geçirin.
Onlarda şaşırsın, “Ne oluyor düğün değil bayram değil hayırdır” diye.
Bir gününüzü onlara ayırın.
Merak etmeyin dünyanın sonu değil.
Ama aileniz için mutlu bir gün.