İki gündür CHP’de kutsal ittifak diye yazı yazıyorum.
Her iki yazıda da Mustafa Karanfil adı geçiyor.
Hatta dünkü yazıda Yalçın Görgöz’ün ciddi ithamları vardı.
Mustafa Karanfil telefonla arayıp bir süre konuştuk.
Ancak aradığında ben yazıyı çoktan gazeteye göndermiştim.
Elbette ciddi şekilde Karanfil’e söz hakkı doğdu.
Önce Karanfilin cevap hakkını kullandıralım.
Konu CHP eski İl Başkanı Yalçın Görgöz ile Milletvekili Burcu Köksal’ın ittifak yaptıkları iddiasıydı.
Bu konu hakkında Köksal adına Mustafa Karanfil görüşmeleri yürütüyorlar deniliyordu.
Açıkçası bana göre çok mantıklı gelmese de iddialar ciddi olunca yazmak farz olmuştu.
Yalçın Görgöz zaten olayı dün kesin bir dille yalanlamıştı.
Bu günde Mustafa Karanfil tarafından kaleme alıyoruz.
Ben ve vekilimiz böyle bir ittifakın içinde asla olamayız.
Ve böyle bir konu dedikodudan ibarettir.
Bugüne kadar iki dönem il başkanlığı yapmış her iki döneminde de gazete manşetlerinde kadınlarımıza yapılanlarla partimizi rezil eden iki döneminde de yönetimine genel merkez tarafından kayyum atanan birisiyle mi ittifak yapacağız asla?
Geçen dönem il başkan adayıyken kongrelerde “sen Kara Fatma” ben “Çakıcı efe” olayım.
“Sadece il başkanlığı yapacağım milletvekili adayı olmayacağım” Diye adeta vekile yalvarırcasına destek isteyen.
Sonunda kötünün iyisi ehveli şer diye vekil ve belediye başkanlarının desteğini alan..
Sonrada “çingene beylik vermişler önce babasını kesmiş” tavırlarına giren birisiyle mi ittifak yapacağız asla..
Ben;
Mustafa Kemal’in askeriyim.
Onun gibi liderini dışarda arayan sözde devrimci ayaklarında kendine şekil yapan biri değilim..
Genel merkezin taktiri ile onun yönetimine atanan 6 kişilik kayyumun bir üyesiyim ve o raporlarda imzası olan birisiyim..
Ayrıca iki dönem il başkan Yardımcılığı yapmış merkez ilçe başkanı adayı olan; bir görev adamıyım..
İki dönem il başkanlığı yapmış birisi olarak milletvekilliği sıralamasında “ayakta bile yer bulamayan” birisisin..
Aynaya bakıp ben nerde hata yapıyorum diye utanacağına yüzün kızaracağına; Parti oyunu artıran çalışkanlığı ile partili ve partisiz herkesin taktirini kazanan vekile ve insanların kişilik haklarına saldırarak düştüğün çukurdan çıkmak için yeniden gündeme gelmek için kongrelerde çirkefliğin dibine vurarak prim yapmaya çalışıyorsun..
Yalçın Görgöz ve onun gibi müzmin milletvekili aday adayı olarak siyasi hayatını geçiren bitirenlerin Vekile ve ekibine karşı Hırsı kini öfkesi saldırganlığı, kumpas kurmaları, Kaybetmişliğinin hezayanıdır. Bunların dışa vurumunu ise “değişim parti içi demokrasi” gibi kelime oyunlarıyla perdelemeye çalışmalarıdır..
Asıl konu “biz ne zaman vekil olacağız” derdi dir.
Yani şahsi hedefleridir..
Tüm yazdıklarımda ismini tekrar tekrar zikretmekten imtina duyduğum kişi Yalçın Görgöz dür.
Evet Mustafa Karanfil’de bir hayli sert bir açıklama yapmış.
Bunlar elbette doğru değil.
Aynı partinin insanlarının bir biri ile bu şekilde mücadele etmesini doğru bulmuyorum.
Enerjisini kendileri arasında harcayanlar rakiplerine zaman ayırmıyorlar.
Varsa yoksa iç çekişme ve hesaplaşma.
CHP bu durumlardan bir an evvel kurtulmalı.
Hani değişim, yenilenme deniliyor ya.
Değişim ve yenilenme bu kafalarla olmaz.
Bu tarz kafalar siyaset sahnesinden çekilip insan ve halkla ilişkileri güçlü.
Çağa uygun genç kişilerin ortaya çıkması lazım.
Afyon’dan başlayarak Ankara’ya kadar 25-30 yıldır CHP çatısı altında olup bir işe yaramayan ne kadar kirli isim varsa bir kenara çekilmeli.
Yeni bir şey söylemek için genç ve yeni isimlere ihtiyaç var.
Yaşı 60-70 olan isimlerden yeni bir şeyler çıkmaz.
Onların zaten son kullanma tarihi çoktan geçmiş.
Uzatmaları oynayanlarla gelecek siyaseti kuramazsınız.
CHP’de evet bir değişim yapılmalı.
Bu değişim 5-6 dönemdir vekil olan, parti yönetim kadrolarında olan hayatta hiçbir başarısı olmayan adamların artık kendi istekleri ile bir kenara çekilmeleri lazım.
Bu yaşlılar takımı yüzünden ülke genelinde binlerce genç ve başarılı fikir insanı oyun dışı kalıyor.
Parası olan, delegesi olan, genel başkan yalakası olanların artık hep birlikte bir kenara çekilme zamanı geldi.
Adamlar ölene kadar o koltuklarda kalmayı ülkeye hizmet sanıyor.
Oysa hiç farkında değiller ülkeye en büyük kötülüğü onlar yapıyor.
Onların yetersiz siyaseti yüzünden AK Parti girdiği her seçimi güle oynaya kazanıyor.
Çünkü tek dertleri kendi koltuklarını korumak olan bu isimlerin bir hedefi yok.
Bakın bir örnek vereyim bundan 13 yıl önce konulan bir hedef var.
AK Parti’nin 2011 genel seçimleri öncesinde ‘Türkiye hazır, hedef 2023’ başlığıyla duyurdu.
Bir hedef koyuyor ve yurt genelinde herkes onun arkasında duruyor.
Bununla da kalınmadı 2053 ve 2071 hedefleri koyuyor.
20 yılda en fazla yönetim kadrosu değişen parti AK Parti.
Yıpranan, yorulan, işe yaramayan kim varsa eliyor.
Başka insanlara yer vererek parti içinde rekabeti arttırıyor.
CHP’de ise 20 yıldır aynı kadrolar.
O zaman bir yanlışlık var.
Yenilik için evet şimdi tam zamanı.
Ama yenilik isteyenlerin hepsi yerelden Genel Merkeze kadar hepsi eski adamlar.
CHP’de bir yenilik olacaksa önce Afyon’dan Ankara’ya mevcut kadroların hepsinin değişmesi ile olur.