Afyonkarahisar’da Türk tarihine yön veren önemli isimlerin türbeleri ve mezarları, kente manevi, bir hava kazandırıyor. Mevlevi büyüklerine ait 12 sanduka mezar ile Selçuklu devlet adamlarından Sahip Ata Fahrettin Ali’nin soyundan olan 15 kişinin mezarı da Afyonkarahisar’da bulunuyor.
Afyonkarahisar, sokaklarında dolaşırken sık sık türbelerle karşılaşılan ender şehirlerden biri konumunda bulunuyor.” Anıt mezarlar” statüsünde olan türbelerin mezar taşlarının kitabeleri ise tarihi anlatan birer belge niteliği taşıyor. Türbeler diyarı Afyonkarahisar’da kadınana ismi ile anılan 3 kız kardeşe ait iki türbe bulunuyor. Kardeşlerden Asiye Sultan için kubbeli olarak yapılan türbenin 13. veya 14. yy ait olduğu biliniyor. Diğer kardeşlerden Melek Peyker ile Naime Gevher Hanım Sultanların türbesi ise Mevlevi hanenin batı tarafında bulunuyor. Selçuklu hükümdarlarından 3. Alâeddin Keykubat’ın kızları olan ve Anadolu valisi Emir Çobanoğlu Demirtaş beyin zulmünden kaçarak Afyonkarahisar’a yerleşen kadınanalar tüm mal varlıklarının şehrin gelişmesinde ve hayır işlerinde kullanmışlar.
Kardeşlerde Melek Peyker, orta Kalecikteki kaynaktan açıkta gelen suyu kapalı ark haline getirmiş. Naime Gevher Hatunda şehrin ortasından geçen dere üzerine köprüler yaptırmış. Asiye Sultan ise şu an ki Saraçlar içi, kadınana türbesi, il müftülüğü, Afyon lisesi ve ordu bulvarı başlangıcına kadar olan bölgede yaklaşık bin kişilik mezar yaptırmış. Bu üç kız kardeşe” kadınana” lakabı verilmiş.
Selçuklu döneminde aile mezarlığı olarak yapılan Sahipler Sultan Türbesinde, Yoncaaltı Camii’nin arka sokağında yer alıyor. Halk arasında “sahabeler sultan” da denilen tek kubbeli kare mekânda, Selçuklu devlet adamlarından Sahip Ata Fahrettin Ali’nin soyundan 15 kişinin sanduka tipi mezarı bulunuyor. Şehir merkezinde görülen bir başka dini anıt ise Abdürrahim Mısrî Sultana ait olan türbedir.15.yüzyılın meşhur alim ve mutasavvıflarından olan Abdürrahim Mısrî’nin ve damadı Kemaleddin Çelebi’nin mezarları Kasımpaşa’nın yaptırdığı Mısrî Camii’nin türbe kısmında bulunuyor. Daha önce caminin altında kırk odalı çilehane bulunduğu ve caminin bugünkü bahçesinin gömütlük (mezarlık) olduğu biliniyor.
Bir rivayete göre kırk gün Mısrî Camii’nde sabah namazı kılanın veya MısrÎ Sultana adak adayanın dileğinin yerine geldiği yönünde halk arasında inanışlar bulunuyor.
ARŞ.YAZAR: RAMİS BAŞPUNAR