Hiç şüphesiz ki çocukta ilklerin önemi çok büyüktür. Çocuğa ilk yapılanlar,
onun maddi ve manevi hayatının planı olmaktadır. Tıpkı bebeklere belli aylarda
yapılan aşılar gibi.
Çocuğun eğitiminde de ilkler böyledir. Peygamberimizin, önem verdiği
ilklerden birisi, çocuğa dua etmekti. Onu, yeni hayatında dualara karşılamak,
onu verene dua ederek çocuğun iki hayatı için de hayırlar istemektir.
Peygamber Efendimiz elini yeni doğan bebeğin başına koşarak dua ederdi.
Hz. Aişe annemiz bu konuda ş
Öyle diyor: “Onlara bereketle dua ederdi.”
Çocuğun doğumundan sonra ziyafet vermek, bu duanın toplu yapılması için
olduğundan, Sahabiler, yeni doğan bebekler için ziyafet vermeyi
önemsiyorlardı.
Çocuk için hayatı boyunca devam edecek olan duanın ilki anında
yapılmaktaydı.
Çocuklarımızın sağlığı için yapmadıklarımız, onun maddi hayatında nasıl
hastalıklar olarak çıkıyorsa, Peygamberimizin uygulamadığımız davranışları da
çocuğumuzun hayatında sorunlar olarak ortaya çıkıyor. Bu sorunlarla ciddi bir
şekilde ilk yüzleştiğimiz anlar, ergenlik dediğimiz dönem de karşımıza
çıkmaktadır.
Anne ve babalar olarak çocuklarımıza daha küçük yaşlarda iken Allah,
Peygamber, vatan, bayrak, sevgi, saygı, muhabbet, birlik, beraberlik,
yardımlaşma ve cömertlik gibi duygu ve düşünceleri onların kalplerine
yerleştirme gibi bir görevlerinin olduğunu hatırdan çıkarmamak gerekiyor.
Allah dostları çocuklarımızı hiçbir zaman dövmememiz için tavsiyelerde
bulunuyorlar. Onları iyi bir şekilde terbiye etmemiz gerektiğini söylemeye
çalışıyorlar. Daha yaşları küçükken her bir şeyi güzel olan duygu ve düşünceleri
her anne ve babanın çocuklarının kalplerine yerleştirme gibi çok önemli bir
mesele olduğunu söylemektedirler.
Yine hiç şüphesiz ki çocuklar millet olarak izim en değerli varlığımızdır.
Onları en güzel şekilde yetiştirmek, vatana ve millete yararlı bir insan olarak
yetiştirmek her anne ve babanın görevleri arasında olduğu hatırdan
çıkarılmamalıdır. Onlar bir ışıktır, onlar bir güneştir. Onlar toplumun en güzide
önemli varlıklarıdır. Onları cennet bahçesinde bulunan nadide çiçekler gibi
yetiştirmeye çalışmalıyız. Onlara her zaman kol kanat germeliyiz. İleri yaşlarda
onların sizi huzur evleri dedikleri huzurluk evlerine yerleştirmemeleri için onları
güzel bir şekilde yetiştirmeliyiz. Daha küçük yaşlarda iken Kur’an-ı Kerim’i
öğretmeliyiz. İki Cihan Serveri Peygamber Efendimizin sünneti seniyyelerini
öğretmeliyiz. Olabildiğince cömert olmalarını sağlamaya çalışmalıyız. Ellerinde
bir dilim ekmek olduğunda bile onu yalnız yememeleri için tavsiyelerde
bulunmalıyız. Toplum içinde çalmayan, çırpmayan, kul hakkına kesinlikle riayet
eden kişiler olarak yetiştirmeye özen göstermeliyiz. Haram olan bir lokmanın
insan vücuduna girdiğinde ancak onu kırk günde terk ettiğini durmadan,
usanmadan anlatmaya ve kalplerine yerleşmesine özen göstermeliyiz.
Anne ve babalar olarak eşler birbirlerini sadece ve sadece Allah rızası için
birbirlerini sevmeye bakmalıdırlar. Her zaman evde tatlı dilli ve güler yüzlü
olarak hareket etmeye devam etmelidirler. Anne ve babalar birbirlerine her
zaman; “Canım, ciğerim, gülüm, hayatım ve her şeyim” gibi sözlerle birbirlerine
karşı sevgi ve muhabbetle davranmaya bakmalıdırlar. Özellikle bu haller
çocukları da evlendiklerinde onlara da sirayet edecek çok güzel davranışlar
olacağı şüphesizdir. Anne ve baba olarak onları daha küçük yaşlarda Kur’an
öğrenmelerini sağlamak, küçük yaşlarda namaza başlamak gibi konularda
titizlikle davranmamız gerektiğini kimler inkâr edebilir.
Şurası da kesinlikle hiçbir zaman unutulmamalıdır ki çocuklar yedisinde nasıl
yetiştirilirlerse yetmişinde de öyle olacaklardır. Atalarımızın şu sözü hiçbir
zaman hatırdan çıkarılmaması gereken bir söz olmalıdır: “ Bağa bak üzüm
olsun, yemeğe yüzün olsun.” “Çocuklarını milli ve manevi değerlerler
mücehhez bir şekilde yetiştirilmeyen anne ve babalar yaşlandığında sükûtu
hayale her zaman uğrayacaklarını hatırlarından çıkarmamaları gerekir.”
“Çocuklara sözlü nasihatler yerine yaşantımızla örnek olmaya çalışmalıyız ki,
onlarda ileri yaşlarda anne ve babaları gibi yaşamaya baksınlar ki millet olarak
mutlu ve mesut günler geçirmeye hak kazanalım.” “Tesettüre uymayacak bir
şekilde çocuklarını giydiren, yetiştiren anne ve babalar cehennemde çocuklarıyla
birlikte yanmaya mahkûm olacaklardır Allah-ü Alem.”