111. HAFTA TÜRKELİ SANAT-KÜLTÜR SAYFASI YAZILARI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMESİ: “Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz.” (Enbiya Su: 35)
&&&
HAFTANIN HADİS-İ ŞERİFİ: “Ey arz! Benim de senin de Rabbimiz Allah’tır. Senin de, yaratılmış olanlarında, seni üzerinde yürüyenlerin de şerrinden Allah’a sığınırım. Aslanın, iri yılanın, iblisin ve iblis neslinin şerrinden de Allah’a sığınırım.” (Ebu Davud)
&&&
HAFTANIN DUASI: “Rabbim cümle Ümmeti Muhammed (s.a.v.)’in arkasından okuyacak hayırlı evlatlar bırakmalarını nasip eyle. Haram ve helali bilenlerden eyle. Her gün yatmadan önce kendini hesaba çekenlerden eyle. Hiçbir kimsenin gıybetini yapmamayı nasip eyle. Âmin.” (Dua Demetlerinden)
&&&
&&&
BAŞYAZI: ŞABAN KORKMAZ
PEYGAMBERİMİZDE VEFA VE DOSTLUK
Sevgili Emekli Müftü Halil Arık Hocam bir mesaj göndermiş. Okudum ve duygulandım. Buradan selam ve sevgilerimi göndermek istiyorum. Rabbim kendisinden razı olsun. O güzel ve muhteşem duygularımı siz sevgili okuyucularıma iletmek istedim. İşte o ibret dolu satırlar:
Mescid-i Nebevinin temizliğini bir kadın yapardı. Kara, kuru, siyahî, kimsesiz bir kadın…
Diğer fakir sahabelerde birlikte o da geçinir giderdi.
Sevgili Peygamberimiz ona hal hatır sorardı, ihtiyaçlarını giderirdi. Kadıncağız bir gün ortadan kayboldu. Allah Rasülü Sahabe efendilerimize kadını sordu:
_Ya Rasüllullah o kadın öldü biz onu defnettik.” Dediler. Allah Rasülü:
-Bana niçin haber vermediniz?” buyurdu. Efendimiz derinden sarsılmıştı. Yüreğinin o derin üzüntüsü mübarek cemaline vurmuştu. Çok üzüldüğü zaman yere çöker ve mübarek sakalını avucuna alırdı. Yine öyle yaptı. Kendine geldikten sonra Sahabe-i Kirama hitaben:
-Hazırlanın mezarı başına gidiyoruz.” Buyurdular.
Kadının mezarı başında sahabe efendilerimizle birlikte cenaze namazı kıldılar, dua ve istiğfar ettiler.
Hangi kabileden olduğunu bilmediği, beki adına bile bilmediği bu kara, kuru, kimsesiz, siyahî kadının mezar toprağını mübarek elleri ile düzeltti ve sakalından aşağı inci tanesi gibi iki damla yaş süzülüp aktı…
Ne dersiniz VEFA böyle bir şey mi acaba?
Dostluk buna mı benziyor?
&&&
HEPİMİZİN GÖREVİ OLSA GEREK!
Her birimizin en önemli görevleri bunlar olsa gerek:
Maslahatlarıyla ilgili hususlarda onları irşat etmek, dünya ve ahiret işlerinde onlara doğru yolu göstermek, söz ve davranışlarla onlara bu hususta yardımcı olmak, kusur ve günahlarını gizlemek, zararlı şerli olanlardan defetmek, yararlı olan şeylere onları sevk etmek, iyilikle emretmek, fenalıktan menetmek, yumuşak ve nezih bir ifadeyle onları kötülüklerden alıkoymak, iyi olan şeyleri telkine çalışmak, onlara şefkatli davranmak, büyüklerine saygılı, küçüklerine merhametli olmak, onlara güzel öğütlerde bulunmak, kınamaları, hasede bulunmaları görülünce terk etmelerini sağlamak, kendimiz içini sevdiğimiz şeyleri onlar için de sevip arzu etmek, hoş görmediğimiz şeyleri onlar için de hoş görmemek, onların malından, ırzından el ve eteğimizi çekmek, söz ve davranışlarımızla onların hakkında yan bakmamak, belirtilen bütün bu hususları ahlak edinmelerini sağlamak, ibadet ve taate onları teşvikte bulunmaktır.
&&&
HAYDİ KARDEŞİM
Canım sevdiğim kardeşim,
Bazı dertler yararlıdır buna inan,
Derdi olan insan mutludur, mesuttur,
Derdi Allah olanın Allah dermanıdır,
Gül bahçelerinde gezin,
Sen sana taş atana gül uzat,
Kararsız düşüncelerle,
Geleceğini karatma,
Hiçbir canlıya eziyet etme,
Bahçendeki sevgi güllerini öyle sula ki,
Hiçbir zaman solmasın,
Bilir misin ki;
İnsanların gönüllerine zikri, fikri ve
Ve şükrü yerleştirmek ne güzeldir.
Unutma ki bunlar kurtuluş vesilesidir.
Sen sen ol ki,
Her gün yatmadan önce kendini bir muhasebeye çek,
Eksilerini, artılarını,
Günahlarını sevaplarını bir tartıya koy,
Nefsine ve şeytana aman verme,
Helal kazanıp helal yemeye bak,
Bak ki, her bir günün cennet misali olsun.
&&&
PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.V.) HAKKINDA:
-Doğduğu Tarih: 571
-Doğduğu yer: Mekke
-Babasının Adı: Abdullah
-Annesinin Adı: Amine
-Vefat ettiği tarih: 632
-Dedesinin Adı: Abdulmuttalip
-Peygamberlik Devri: 610-632
-Süt Annesinin Adı: Halime Hatun
-İnen Kitabın Adı: Kur’an’ı Kerim
-İlk Eşinin Adı: Hz. Hatice
-Hangi Kabilendendi: Kureyş
-Sülalesinin Adı: Haşim
-Amcasının Adı: Ebu Talip
-Hicret Arkadaşı: Hz. Ebubekir (r.a.)
-Kaç yaşında vefat etti: 63 yaşında
-Peygamberlerin İlki mi: Peygamberlerin Sonuncusudur.
(Siyer-i Nebi)
&&&
HAKİKATEN ÖYLE
“Eşlerin birbirine tıpa tıp benzemesi lazım. Ayakkabı ve mesin çiftlerine bir bak. Bir teki ayağa biraz dar gelse ikisi de bir işe yaramaz.” Hz. Mevlana Hazretleri (k.s.)
&&&
HER ŞEY MATEMATİK
O dan başlarsın yaşamaya,
1 bakmışsın girivermiş hayatına,
2 de bir özlersin,
3 günlük ayrılık ölüm gibi gelir,
4 gözle beklersin,
5 dakika bile yeter sana görmek istersin illa,
6 üstü insandır hâlbuki
7 kat göklerde hissettirir kendini,
8 köşesindir mutluluktan,
9 doğurursun beklemekten,
Çünkü,
10’nu çok seversin.
O senin hayat rehberindir.
(Not Defterimden)
&&&
ÖNEMLİ OLAN DÖRT ŞEY
Diyebiliriz ki: İşlenen her amel dört şeye muhtaçtır:
1-Başlamadan önce o hususta bilgiye.
2-Başlarken niyete.
3-Başladıktan sonra sabretmeye.
4-İhlâsa.
Amelini Allah’a teslim ederken, onu yalnız O’nun rızası için yaptığını düşünecek. Aksi halde işlediği amel geri çevrilir ve kendisinden kabul olunmaz.
Konu ile ilgili olarak Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kudsi hadiste buyurdular ki:
“İhlâs (gösterişsiz amel) benim sırlarımdan bir sırdır ki onu kullarımdan sevdiğim kimsenin kalbine emanet olarak bırakırım.” (Sırlar Hazinesinden)
&&&
ALLAH’IMIZA HAMDOLSUN
Hiç şüphesiz Hamd O Allah’a ki, Kur’an’ı öğretti, insanı yarattı, ona açık konuşmayı belletti. Habibi Muhammed’i, kendisine Kur’an’ı indirmek suretiyle diğer peygamberlerden üstün kıldı. O’nun ümmetini, Kur’an okumaları sebebiyle diğer ümmetlere karşı saygıdeğer bir mevki’e yükseltti.
Salât ve selam Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e ve O’nun ehline, evladına ve ervahına olsun.
&&&
FATİHA SURESİ HAKKINDA
Fatiha ile erişirsin sırra
Yüce şereflere uzun geceler
İnsanların gönlünde kalan sevgiye
Büyüklük, heybet ve güzel hale
O halde her gece Fatiha için
Abdestli olarak gürültüden uzak
Güzel bir ders düzenle sen şöyle
Bu tertibin sayısı Fatiha’dan yana
Kemal vechi üzere tam bin olsun…
Ulaşırsın dünyalıktan dilediğine kolayca
Her pahalılığın yanında bir ucuzluğa
Bu dediğimi yap ki doğruyu bulasın
Zevalsiz bir nimet içinde kalasın…
&&&
UNUTMA CAN DOSTUM
Hiç bir insan mükemmel değildir ve olamaz da. Çünkü mükemmellik Peygamberlere has bir özelliktir. Her insan hata yapabilir. Yeter ki kişi yaptığı hatayı görebilsin. Yaptığı hataları göz önüne getirerek bunları düzeltme yolunu seçebilsin. İnsan her bir insanı gülü sevdiği gibi sevecek ama dikenine de katlanacak. Her kim olursa olsun kusursuz dost ararsa dostsuz kalmaya mahkûmdur. Sen kesinlikle sen ol ki, Peygamberi hayatı yaşamaya bak. Her bir insanı Allah rızası için sev. Sevdiğin insanda kusur arama. Her şeyini güzel görmeye bak.
İnsan, hatalarını kabul edebildiği ölçüde büyük, hatalarından ders çıkarabildiği kadar akıllı ve bu hataları düzeltebildiği derecede güçlüdür.
&&&
BİR DOSTUN TEMENNİSİ NEDEN BİZİM TEMENNİMİZ OLMASIN?
Kimseye bir şey demeden,
Kimseye zararım dokunmadan,
Kimseden bir şey istemeden,
Kimsenin saçına ak olmadan,
Kimseden hiçbir şey ummadan,
Kimseye yük olmadan,
Kimseye hiçbir kötülük yapmadan,
İmanlı ve inançlı olarak,
Sıyrılıp gitsem bu hayattan…
&&&
KALBİMİZE GİREN OKLAR…
Her gecenin bir sabahı var,
Her yokuşun bir düzü var,
Her derdin bir devası var,
Her insanın bir sevdiği var,
Hiçbir kimseyi kırma,
Hiçbir kimsenin kırılmasına vesile olma.
Hiçbir kimseyi kızdırma,
Hiçbir kimsenin kızdırılmasına vesile olma.
Ne kazanıyorsan onunla yetinmeye bak,
Her zaman güzel gör ve güzel düşün.
Konuşurken lüzumsuz sözün olmasın,
Pişmanlıktan gözüne yaş değmesin,
Başkasının kazandığında gözün olmasın.
&&&
BİR ORYANTALİST DİYOR Kİ:
“Eğer bir milleti tahrip etmek istiyorsanız üç yol var;”
-Aile yapısını tahrip edin.
-Eğitim sistemini tahrip edin.
-Bütün insanlara haram kapılarını açın, sürekli haram yedirin.
-İnsanları özünden, sözünden, iyilerin izinden ayırın.
-Rol modelini ve referanslarını küçümseyin ve alçaltın.
-Eğitim sistemini tahrip etmek için eğitimcilere, öğretmenlere önem vermeyin, bunların toplamdaki itibarlarını düşürmeye çalışın, öğrencileri hakir görün, devamlı olarak küçümseyin.
-Alimlerin ve bilim adamlarının sinsice mahvına çalışın, ta ki, onlardan şüphe duyulsun, kimse onları dinlemesin ya da takip etmesin.
-Şuurlu anne-baba kaybolduğunda,
-Adanmış öğretmenler kaybolduğunda,
-Rol modeller itibarsızlaştırıldığında,
Kim çocuklara ve gençlere İNSANİ DEĞERLERİNİ öğretecek ki?
Millet olarak titremenin ve kendimize gelmenin zamanı geldi de geçiyor gibi geliyor bana. Siz ne diyorsunuz?