GARİP AMA, GERÇEK...
EMEKLİLER SENESİ VE AİLE YILI..
Şu günlerde 2025 yılına girmiş olduğumuz rutin yılına sürümce içersinde devam ediyor.
Dün dündür, bugün bugündür, yarın yarındır.
Yaşamın ve hayatın bir versiyonu gibi.
Ülkemizde ve dünyada hep bilindik söylem ve nutuklarla geçen düşler.
Halkın en büyük çabası ise refah içinde hayatını sürdürebilmesi.
Bunun içinde üretim ve tüketimin dengesi eşit bir durumda olması gerek.
Devlet ve iktidar nazarında bu dengeyi göze alabilmek politika ve siyasetini uygulayabilir.
Emeklinin, asgari ücretlilinin geçinmesi zorlaştırılmış bir hal durumuna girdi.
Ya ülkenin durumunu halini derdini bilmeyen yönetim var.
Ya da bizim elimizden bu geliyor budur diye bir bilmemezlik.
Emekliler yılı adı altında geçim sıkıntısı, yoksulluk, fakirlik aldı gidiyor.
İçi boş bir söylem, dışı beni , içi yakar seni deler geçer.
Yani Emekliler yılı itibar edilmezliğin bir yılı sonu dağ fare doğurdu.
Halkın ya ayarını bilmiyorlar, ya da millete altan alta ayar vermeye çalışılmakta.
Sesinizi kesin, elinizdekinden de olmayın dayatması gibi.
Adaletsiz bir pay dağılımı eşitlik getirmez, özgürlük getirmez.
Bize sınıflarda öğretmenlerimiz okuyanla, okumayan bir olur mu?
Çalışanla, çalışmayan bir olur mu?
Sözleri günümüzde hep tersi olmuştur.
Bir yıllık emekliler senesi bomboş bir yıl olarak yerini aldı.
Yerine ise Aile Yılı olarak devam edildi.
Sanki bitmişliğin tükenmişliğin bir göstergesi gibi.
Yüce Rabbimiz yoksula ve zulüm altında olan tüm canlı varlıklara sabır versin